bedenlerin kabuğu
şahsi bir müşküle dönüştü
yüzünün kibriyle burun buruna
ağzının arsız şımarıklığından
içimin benekleriyle tutunduğum
gazete yalanların...
dışımdan çoğalıp, içimden eksiliyorum
nar lekesi tımarhane duvarında
unuttuğum, koptu kopacak faydasızlık
üstümde belirsiz bir karanlık giysisi
kahrıma g...
tek başımayım
her an yaralanan, soyut
ama sebepsiz ruh danslarıyla
gerdanım için kurtuluş duası
dinmeyen bekleyişin sırtında
senin yatağın
senin...
fırat'ın gözleri, yenilmek uğruna sıkılmış zorluğu meşhur elli kurşun gibi ülkenin bağrına saplandı
sesim kendi terazisinin ölümlerinde sevişmeleri ve bedel...
hissimi yuttum gönlümle beraber, bunu gömleğinin kollarıyla bir tutulmuş bir ölüm aracı kıldım
ve yaşananlar karnımın ağrısını zorlayan
eğreti bir dürt...
herkesin gizli bir bildiği var,
benim yok
benim ulu orta ve kadim bildiğim sensin,
apaçık ve mutlak bilmediğim sen
sen düzeni kınamazken de güzelsin
bu ...
gitmeyi bilmeyenler demiştim içimden sana
gitmeyi bilmeyenler, körfezlerde savrulan kopuk ayaklar gibi kalacak sonunda
ben sonunda kopuk bir ayak kalacağım...
seni ölesiye ve öldüresiye sevmenin
beni saadetten bir ıstırabın ellerinde
jilet kesiklerinden, on beş yaş bilardolarına dönüştürdüğü
gecenin ortasında
t...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok