Toplayın boşlukları, bir şeyleri döveceğiz
Ama önce geceyi önümüze gerelim şöyle
Fısıltıdan bozma, sözsüz, sonsuz bir müzik
Aydınlık sönsün
açılsın eser ...
Dünü onarmak zordu
Ama şimdiye gayretsiz uzanıyorduk
İstiklal'de yürümüştük seninle
Şehrin çatılarından zıplar gibi
Pencere önleri bulmuştuk durulacak
B...
I.
Devir bakışlarındaki yokuşu
Dünündeki şu varmaz koşuyu bitir
Bu sessizlik neyin ilanı yine
Kaç kere anlamayacak kaç kere neye
Vakit beyaz gömlek vakt...
Az önce okudum, 93 vergi ölmüş İzmir'de
Konuşuyordu çok üzgün birileri
Çok kalabalık masalarda, çokça mühim insan
Kolon eksikmiş de kardeşim niye yıkılmış...
Pencere bakıntısı.
Binanın yanındaki küçük, geçen sabah yakından incelediğimde kıpırtısız, isyansız; tahminimce çeyrek asırdır aynı yıkılma özlemiyle burada...
Neyden kaçıyorsun, rüyandan mı, dedi. Gülünçmüş bu. Bu tersine adımladığın her şey gerçeğin ta kendisi, dedi. Evet, rüyadan kaçmanın kendisi bile. Sordu. Der...
Çok sesli bir şeyler duyuldu dün gece
Çok cevaplı, çok pürüzsüz, çok ayan
Kağıttan bir kuşun denize koşması gibi bir şeyler, sustu biri
Biri sol eliyle ti...
I.
Önlük düğmeleri ve babalar
tarafından koparılmış çocuklar
Yanaklarda utanç, kaldırımlar,
kusmaklar ve çekmeceler ve
ılık sıvıda tuz
tuzda utanç
...
***
Eliyle gösteriyor.
Şu göz diplerimize kadar uzanan mavilik, şu soluklaşan ışık demeti… Susuyor, düşünüyor, ellerini iki yana açıyor, devam ediyor: Üzer...
Kalenderiyim, ıssız gezdim
Yüzümün yerinde üç top filiz
Karnımı kuşağımdan yardılar
Üç tomurcuk ben döküldü yere
Soldum
Zamana teşne bir takvimde
Soyd...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok