Ne fayda,
Ecelinden önce koparılan çiçeğe,
Hayaller ile sarmaş dolaş bir ömüre,
Tek çareli yalnızlığa,
Ansızın gelmiş ölüme,
Karaya çıkmış adı, aşka,
N...
Yine yazma ve şarap zamanı." ile başlamaya yüz tutmuş minik bir öyküsünü okudum Eroğlu'nun. Zülal'in aşk hikayesi. Yazarların, metinlerinde başkahramanlarını...
Kalp atışı yaprakları ağacın köprü üstünde
Uzanıyor denize doğru
Öylece bekliyor.
Nefes alıyor...
Anlıyor...
Anlatamıyor...
Yıldızlar bu kadar parlak iken, güneş her geçen gün daha da ihtişamlı doğarken nasıl oluyor da bu kadar karanlıkta hissedebiliyor insan kendini? Kalbim bu ka...
Uçuyorum...
Ama bir kafesteyim.
Beni dışarıya salıyorlar uç diye,
Niye, niye, özgürlük nerede?
Niye, niye yağmur üstümüzde?
Toplanmış masanın etrafında oturur hayallerim
Sanki hep ordaydılar
Çektikçe kendimi geriye bir hiçten ibaretim
Aynadaki yabancıylaydı aslında tüm husum...
Ölmüşüm yine bu aralar
Alıştım gerçi ilk seferim değildi
Parçalar içimi kimsenin duymadığı naralar
Bu derinden uğultu kalbimin sesiydi
Soğuk ve kırgın hi...
Bitmeye mecbur inanç, yanmakla doğan taş önce
Önce bileklerden söz eden diken dolu ağızlar
Beklemiş su, yarılanmış su, unutulmuş su için en çok
Karlandım ...
Hayyam'ı bilir misin?
Ya Heysem'i?
Onlarla ulaştırıyor kendini Tanrı bana.
Bak gözlerim içindi Heysem,
Hayyam şirkim için.
Kendisini de benim için var e...
Kendimi kandırmışım bunca zamandır
Bu dar dünyanın kalabalık şehirlerinde
Kimsesiz sokakların sessiz banklarında
Karanlık pencere önünde solmuş çiçeklerde...
Her şeyden sıyrılıp çıktığım tüm gecelerden
Seni özlediğim bu ana dek
Arş çatlıyor
Kokun yolumu zorlaştıran bir fırtına
Ve ben ince bir dalım hala
Arş ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok