Yolu direkt buldum bu sefer şaşırmadım
Hâlâ berabermişiz de beni bekliyormuşsun gibi acele ettim yine
En çok korktuğum şey sana geç kalmaktı biliyor musun
...
Gitarın her telinden yükselen nağmeler sadece melodi değil, bir adamın kalbinin derinliklerinden yankılanan çaresizliği de taşıyordu. Parmaklar, tellere doku...
Yokluklardan yokuşlar
Ellerimizle ördük duvarları
Yine de açık sınırlar
Gelenler yük
Olanlar büyük
Yetmezler, erişemezler, kaldıramazlar
Enkaz ağır
...
Sen, cancağızım, zehirsin, zararsın
Sen güzelliklerin efendisi zehirlisin, lanet olsun ki zararlısın.
Dokunursam sonum olur felaketim olur
Yakınındayım, u...
bir şarkı bir kokuyu anımsatabilir
karabasan gibi, çığlık atmaya çalışır gibi koklamak istediğin
ama bir türlü kokusunu duyamadığın bir anımsatmadan bahse...
Heyhat! Heyhat! Heyhat! Ölen de kimdir bilinmez mi
Bir garip yolcunun ümitleri öldü bilinmez mi
Yaşamın uçsuz bucaksız bozkırında bu gece ağlayan kim
Haya...
Seni düşünmek
Yağan yağmuru üç katmanlı bir camın arkasından izlemek gibi
Ne sesin var artık canlandırabildiğim kulağımda
Ne suretini tahayyül edebiliyor...
Ne fayda,
Ecelinden önce koparılan çiçeğe,
Hayaller ile sarmaş dolaş bir ömüre,
Tek çareli yalnızlığa,
Ansızın gelmiş ölüme,
Karaya çıkmış adı, aşka,
N...
Yine yazma ve şarap zamanı." ile başlamaya yüz tutmuş minik bir öyküsünü okudum Eroğlu'nun. Zülal'in aşk hikayesi. Yazarların, metinlerinde başkahramanlarını...
Kalp atışı yaprakları ağacın köprü üstünde
Uzanıyor denize doğru
Öylece bekliyor.
Nefes alıyor...
Anlıyor...
Anlatamıyor...
Yıldızlar bu kadar parlak iken, güneş her geçen gün daha da ihtişamlı doğarken nasıl oluyor da bu kadar karanlıkta hissedebiliyor insan kendini? Kalbim bu ka...
Uçuyorum...
Ama bir kafesteyim.
Beni dışarıya salıyorlar uç diye,
Niye, niye, özgürlük nerede?
Niye, niye yağmur üstümüzde?
Toplanmış masanın etrafında oturur hayallerim
Sanki hep ordaydılar
Çektikçe kendimi geriye bir hiçten ibaretim
Aynadaki yabancıylaydı aslında tüm husum...
Ölmüşüm yine bu aralar
Alıştım gerçi ilk seferim değildi
Parçalar içimi kimsenin duymadığı naralar
Bu derinden uğultu kalbimin sesiydi
Soğuk ve kırgın hi...
Bitmeye mecbur inanç, yanmakla doğan taş önce
Önce bileklerden söz eden diken dolu ağızlar
Beklemiş su, yarılanmış su, unutulmuş su için en çok
Karlandım ...
Hayyam'ı bilir misin?
Ya Heysem'i?
Onlarla ulaştırıyor kendini Tanrı bana.
Bak gözlerim içindi Heysem,
Hayyam şirkim için.
Kendisini de benim için var e...
Kendimi kandırmışım bunca zamandır
Bu dar dünyanın kalabalık şehirlerinde
Kimsesiz sokakların sessiz banklarında
Karanlık pencere önünde solmuş çiçeklerde...
Her şeyden sıyrılıp çıktığım tüm gecelerden
Seni özlediğim bu ana dek
Arş çatlıyor
Kokun yolumu zorlaştıran bir fırtına
Ve ben ince bir dalım hala
Arş ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok