Kendi memleketinde de gurbet olur insan,
Koşarak gitmek istediğim sokaklarda adım atamayınca anladım.
Kendi memleketi de gurbet olurmuş insana,
Aynı göky...
Ağzım çoktur benim
İsmet, Orhan, Ahmet…
Hangi dilimle konuşayım seninle
Neleri anlar aklın ve
Neleri hisseder yüreğin?
Gözlerin kapalı mı seyredersin?
...
Karalıyorum, kara bulutların altında
Yazıyorum, kırılıyor kalemin ucu
Çiziyorum, sanki bir ucube.
Nedir ki bu kasvet, çözemiyorum.
İnsan, çıkmaz sokakt...
Alnındaki iz
Ne kadar da benziyor bendekine
Yaprak gibi savururken rüzgâr
Üşüyen ezelin canhıraş çığlıkları
Her daim ebedinde
Ezginliklerin ayak izleri
...
Şu zamana kadar dinlediğim en hüzünlü ve en huzur dolu şarkısın sen.
"I'm bleeding, I'm bleeding in ways of the fire burned
I'm crying, I'm crying in wa...
Hastalıklı, bozulmuş sesin
Kameri yırtan yankısı
Kusursuz kulaklarda.
Çaresiz çırpınışlar doğdu
At Sineği kanatlarında.
Doğumlarca öldürdüm onu.
Baharı...
pencereyi aç/
bul beni esen rüzgarda.
göğüslerin hey/
çırılçıplak ve esmer.
anlatacak ne çok/
yaşanmı...
belki beni çok özledin
hüngür hüngür ağladın yatağında
bahar yağmuru gibi Isabelle
huzurlu ve narin hasretim bu sabah
aman kızım
aman yavrum
bu nasıl ...
Kapının kırılma sesini bekliyorum sultanım.
Ne yaman yaşamaktır benimkisi.
Brutusler de eksik olmaz sırtımdan, bilirsin.
Güvenmek açar bana onulmaz yarala...
Göçmen kuşları bekledim, karışan mevsimlerin kucağında,
Duaları, sabahları, şafak vakitlerini
Uykum ağır geldi her sabah yıldızı doğuşunda.
Çeyrek bir sol...
Bir yaz rüyası misali adın
Adın geçiyor her sokak başından
Her bir adımla sana geliyorum
Her bir bakış sende son buluyor
Dudaklarım mıhlanıyor karşında
...
Şaraptan, aşktan ve şaraptan
Çatısız evlerin biriktirdiği birkaç anıdan
Bizi örseleyenlere olan aşkımızdan
Uzakların içimdeki uzantısından biraz da.
Kaşı...
Vaiz IX
kavruk güneş zayiat vermişken
bozkıra direnen çimenlerin yaşamına
ezilenlerin ve ötekilerin gözyaşları fayda etmez
beyhude kalır tüm çabalar
geç...
bu yanımdan geçen bin iki yüzüncü yüz,
biraz kavruk, doğunun çaresizliğini elinden başka şey gelmediğinden boynuna dolamış.
ben nereden geldim-
bu geçen y...
Adaletsiz gülüşlerin vardır senin
Yeryüzünü dizginleyen
teokratik sesin vardır senin
Kuşları ihtilale çağıran
Mail bakışın vardır senin
Yağmurun yaralar...
bedenim yalıtım yaparak koruyor ruhumu
başkasının bu özlem, biliyorum
başkasının sevincini yaşayıp başkasını yaşıyorum
bir ara kendimle tanıştım
onunla d...
“üzüncün senin hangi çağrışımlara uzandı”
anlat
sığınarak
küfrederek
konuştuğun bedenlere
zihninden geçenlerin ne kadar
berraklıktan öte
huzur kaçıran...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok