bir şekilde gelebildim ait olduğum yaşa. ne gerek vardı bunca insana? ne de olsa yalnızdım, her yaşımda. saçlarım kırlaşmışsa, ihtiyarlaşmışsam bugünün sabah...
betondan evler çelikten zihinler çağı bu.
konuşamadıklarımızla sıklaşıyor dünya malı.
doğduğunda tükürüyorsun zihnindeki donuk inançları.
ama hala utançla...
yağmurları hırçın dünyanın,
yüreğine dar sokakları!
yer altında ölmüş babamın toprağını yıkıyorlar.
kendi elleriyle kazdığı çukura,
beyaz bir çarşaf ser...
Yaşarken ölürüz ya işte
O da böyle bişeydir
Ne güzellikler görürsün
Dokunamazsın
Ne kokular duyarsın da
Hiçbirini koklayamazsın
Yarım kalır hepsi
Sa...
Dünya kabuğuna çekilmiş
Karardı bir anda gökyüzü
Hani gece görünürdü ya
Işıl ışıl parlayan yıldızlar
Kayboldu bir anda boşlukta
Her tarafa dağılmış
...
yazdığım bir şarkıymış da söyleyemiyormuşum gibi,
dinlediğim bir sözmüş de unutamıyormuşum gibi,
baktığım bir yüzmüş de yenilmişim meğer.
şimdi gecenin birindeyim ben,
saatlerim vuruyor, durmaz ki?
duyan da olmaz ki yürekten,
şimdi yalnızca kırık saatler.
aradığım ne varsa bulmuştum,
yetti sanırdım bana.
meğer hepsi boşunaymış,
meğer ben hiçbir şeyi bulamamışım.
Onlar ümidin düşmanıdır, sevgilim,
akar suyun
meyve çağında ağacın,
serip gelişen hayatın düşmanı.
Çünkü ölüm vurdu damgasını alınlarına:
- çürüyen diş,...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok