hayatlar dağılır, aynalar parçalanır, hatalar bir top olur da önüne yuvarlanır. geçmiş ve gelecek bir olur, şimdinin boğazını sıkar. gözler kamaşır, hayatlar...
Sait Faik[1] Abasıyanık[2], 1906 senesinde Adapazarı’nda dünyaya gelmiştir. Çocukluk dönemleri, 1. Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı gibi iki büyük harb...
Arkamda koca bir adam varsa
Kapkara ceketi koluna hep asılıysa
Kendi için değil,
Taşır olur da üşüyen biri olursa.
Kenarda oturmaz körpecik gelin
Elinde...
Nereye baksan onlarca yüz
Çevirmeye mecali yok kafasını insanın
Ve çevirse bile farkında
Her çevirişin getirdiği ıskalamaların
Şimdi;
Daha doğrusu çok u...
Ben, kefil olurum bu satırlara,
Borcunu öder, yine de ben yazarım.
Ben bana yeterim,
Fakat beş kuruşsuz insanım.
Ben güller içindeki,
Kuşku duyulmaz y...
içimde yaralardan ve zahmete değmeyen onurlu duruştan bir utanç
bu hayatı yaşamak üzerimde eskiyen soluk bir esbab belki
dokunaklı sözlerle meşhur edilmiş ...
ayaklarımla taşıdığım bir dünyaya ait olan, bu direnç nedir
kimsesizliğime alamadığım yanıtlarla bakirdir zihnim
hangi yazgı ise, gökyüzüsüz açılmış gözle...
Bilmiyorum, karanlık ve dumandan başka nedir ömrümde artan şey
hiçbir şeyin fark etmediği yaşlara erişmişim artık
bir baş hareketi edinmişim her şeyi onayl...
dünya dedikleri seni susatmıştı serin bir vahaya
ellerinden gelmiyordu artık direnmek
güçten düşmüş bir hâlde ayak sürüyordun yaşamaya
neşe nedir, bilmezd...
Ankara’ya, belki de şu anda hayatta olamayan Recep kardeşe ve onu çok seven Tanrı'ya.
Bir çocuk, ne kadar çocuk olamayabilir ki... Recep… Recep, bir ayakkab...
Tükenmiş anlamım, gençliğin isabet ettiği bu çağda
kalmamışım artık yer ve zamandan izafi sayılırım
desem ki ne denge ne kaos, yetmez hiçbiri bir tanıma ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok