Dost ağlama
Yüzüne gülmeyen duvarlar toplumcadır
Toplumlar da duvarca şimdi
Pahası biçildi çocuklara gülmenin
Biri çıkıp bir çocuğa ben senden daha güzel...
Hava karardığında
Ay ışığı üzerimizi örttüğünde,
Korkmayacağım beyaz zambak.
Sürüne sürüne kızıla saçan gökyüzünün,
Beyaz karlı dağlarına tırmanacağım,
...
yokuşlar çıkıyorum
karanlık sokaklarda, önümde bir ışık
varmak istedikçe benden uzaklaşan
görüyorum çok yakın elimi uzatsam dokuncak kadar
ay gülümsüyor,...
aklım bir anı bul bana
silik de olsa bir anı
büyük evin penceresinden
göreyim dut ağacını
ıslak dutları koyayım
metal soğuk tasa
ağzım sulansın
elleri...
Yalnızdım, yalnızdın, karşılaştık.
Artık yalnızız.
Burnuma metro kokusu doldu. Islak paslı demir, plastik, gaz, rutubet karışımı bir koku. Kartımı t...
Bir gün diyorum,
Mevcut gökyüzünün altına bir dünya kurarız.
Ne varsa şifa niyetine kalbimizde;
Götürürüz ruhumuzun ulaştığı her yere,
İyileşsin, yeşersi...
makinenin çarkına sıkışıyor sözcüklerim
beceriksiz bir ressamın titreyen eliyim
mor çerçevenin altındaki mavi çığlık
duvarın alnındaki çivi
hepsi, hepsi ...
Saçımı kış başında bir yaprak gibi döken hüznüm
Niye bir türlü savurmaz beni geçmişimden uzağa
Cehennem sonrası bir düzine davul
Derinlerde, erişemediğim ...
Sessiz bir çığlık
Hüzünlü ağaçlardan
Duydum, inanmıyorlar bana
Onlar ki solmuş yüzlerini
Korkuyorlar çevirmeye
İnanmaktan korkuyorlar
Tanımaktan kendil...
Kalp bu,
Tabi ki yaşatmak için atacak
Senin için
Senden çok
Sana rağmenleri.
Oturmuşsun başında,
ağaç etmiş fidanını öldürmesini bekliyorsun toprağında...
Kalp bu,
Tabi ki yaşatmak için atacak
Senin için
Senden çok
Sana rağmenleri.
Oturmuşsun başında,
ağaç etmiş fidanını öldürmesini bekliyorsun toprağında...
Öfkeden yerle bir edebilen var mı
içi dışında her şeyi?
Nasıl diri tutulur nefret, bilen?
Lânet bir anlam bulunca
fırtınası yele dönüşen?
Ya eve varmada...
TAŞLARA VURAN ACI
Hatice, dedim. Ben Leyla'yım, dedi.
Ürperdim. Yol kayboldu. Ay sustu.
Rüzgâr bütün yapraklardan çekildi.
Yalnızlık işte, dedim.
Yok, d...
Kafatasımda çığlık gibi ağrılar
Düşüncelere gebe iblis kıvrımlar
Ve ses telleri kopmuş megafonlar var
Kafamda bir çığlık gibi düşünceler
Ha doğdu ha doğa...
Geçiyor günlerim
Dün düşlemiştim oysa
Tam şu an oturuyor olacaktım
Marmara Denizi'ni karşıma alıp.
Çok derdim olacaktı
Bugüne kadarkinden de çok olacakt...
gülünç bir gövdeydi zaman
bin asırlık ağacın içinde kayboldu
nereye koydularsa çarmıha gerilmiş gibiydi
hiç akmasın diye suya ninniler söylerdim
zamanla ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok