ölüm önünde pusuya yatmış
buzlu tutuşu boğazında,
dokunuşunun soğukluğunu hisseder
ağzı donmuş' kapanmış, ruhu buzla kaplı.
..ve tüm bilme duygusunu yiti...
Yirmi üç şubat
Kapılar diyesim geliyor. Her gün bana açılan veya üzerime kapanan kapılar. Anahtarını kaybettiğim ya da boynumda asılı duran kapılar. Umutlar...
Ben bu masalın hangi hayalî yanıyım? Ben bu yaranın hangi ağrısıyım?
Bu şehrin inleyen sokaklarında hangi kaldırımın sızısıyım?
Bunca zamandır kendin etti...
Kayboldum. Sebebim ben oldum. İçimde yankı yankı büyüyen yalnızlık var. Yanlışlarımla yüzleşmek, düzeltmek ve düzelmek zorlaştı. Kendimle savaşım derin.
Öz...
Yağmurda kendimi buluyorum ben,
Biraz da sonbaharda, düşen yapraklarda.
Sonu ve hüznü kucaklayan,
Hazan mevsimine yakıştırıyorum kendimi en çok.
Vedalar...
Gecenin karanlığı yeryüzünü örttü. Gizlemek istercesine günahkârların tüm kirlerini. Her yanı kapladı. Ama yıldızları da vardı. Onları hediye etti kalbi acıy...
Birkaç bin parça hayal kırıklığı,
Karanlık dehlizlerime saçılmış.
Tuzla buz...
Zihnime batıyor acısı,
Ara ara beliren hafif bir sızı...
Soluk gri çiçekl...
Toprağa karışmaya yüz tutmuş, çürüyen yapraklardan mı geliyor bu mevsimin kokusu?
Zihnim sis bulutları arasından bir şeyler seçmeye çalışıyor.
Bu sis şehre...
Sırtı yamalı sevinçlerimi giyip bir çocukluk uykusuna heveslendim.
Saçlarımdaki beyazlar sayılamayacak kadar çok artık.
İyisi mi bir masal anlat sen bana.
...
Kırıldı heveslerim.
Lâl ederim dilimi, anlatmam bir daha.
Anlatırsam bilirim ki; zihnimi, dilimi, kalbimi
parçalar heves kırıkları.
Her insanın nezaketi hak etmediği aşikâr fakat düşünmeden edemiyorum nazik olmak insanın kişiliği ile mi ilgili?
Nezaket görebilmenin koşulu kendinizin de n...
"Sweet little words made for silence not talk
Young heart for love not heartache"
"Küçük tatlı sözler sessizlik için yapılmıştır
Konuşmak için değil
Genç...
Camdan dışarıya bakıyorum. Issız bir araziden geçiyoruz. Çok ileride belli belirsiz bir kulübe görüyorum. Hiçliğin ortasında bana gülümsüyor. İçimi bir huzur...
Artık gitmek gerek!
Bir turna katarı geçiyor sevgilim, görüyor musun? Görüyor musun dağları çekilmiş ve kokuyor coğrafyam.
Yüzümde çok geç kalmış bir devri...
Kaderin, sürekli olarak boş gezmeye mahkûm ettiği ben, kesin olarak hiçbir şey yapmıyordum. Saatlerce pencerelerimden göğe, kuşlara, küçük patika yollara bak...
Bu siteye en son bu söz ile bir fotoğraf atmışım, düşünüyorum da o zamanlar nasıl da istiyormuşum yaşadığım şehirden defolup gitmeyi, nasıl da dert edinmişim...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok