Anneannem burnunu kestirdi. Fazla uzamıştı, biraz ucundan aldırdım, dedi eve kan revan içinde geldiğinde. Bu haline çok güldüm ve bana kızdı eşek oğlu eşek d...
Ruh ürküntüsü
Armağan, onun iç zahmetine
Koşuşturmayla geçen günün
Telaşsız ucundan
Susmasından onun
Yorgunluğu bilen
Belirli bir akşamın
Karanlı...
Seni sevdim, seni birdenbire değil, usul usul sevdim
"Uyandım bir sabah" gibi değil, öyle değil
Nasıl yürür özsu dal uçlarına
Ve günışığı sislerden düşsel...
değişmedi diye oyuncağın,
üzülme çocuk!
ilerde, değişmiyor diye
üzüleceğin birşey daha olacak;
dünyan.
o değişmedikçe
sen üzüleceksin.
Dertlerin, sıkıntıların geceleri çoğaldığını söylerler hep. Çözümleri de geceleri mi açığa çıkıyor acaba? Şimdi bence en zor şeylerden biri bir yazının ilk c...
O kadar yorgunum ki tarifi nedir nasıl yapılır ya da bir tarifi var mı bilemiyorum.
Her gün bir önceki günü özletir oldu, sanki günler yirmi dört saat gibi ...
İnsan yanımız düşmelere, ezilmelere, çarpmalara, yere çakılmalara, delirmelere yer verirken bizler bu dünyanın soyut yanını yaratan sanatseverler olarak yeni...
Çıksam bir binanın tepesine
Atsam kendimi.
Toplanır insanlar
Öldüremeyeyim diye beni.
Beni,
Evet beni
Görmüyordunuz hani.
Bağırmak gerekiyor illaki
İ...
Hiç öteki yüzünü görmeyi denedin mi?
Saçma gelebilir biraz ama farkında olarak bakınca görebilirsin.
Bir gözün yada bir kaşın diğerinden farklıdır illa. ...
bazen onsuz nasıl yaşanabilir diye düşünmüyor değilim bana hayatımın sonuna kadar onunla yaşama isteği uyandırıyor.
seni başkasıyla gördüğümde
akmayan gözyaşlarım değildi üzüntüm
içimde kopan fırtınaydı
gözlerin kuruluğu
çığlık çığlığa kalmadığı
hatta sesinin bile ...
Uzun zamandır kafam bir yerde. Uzun derken bayağı uzun. Kafam da psikolojim de çıkmıyor bu andan. Hiçbir şey yapasım yok, yapmıyorum da zaten...
En azından ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok