Sezgin opçin

2 küresel keklik

2 keklik bir merdivende. İkisinin de hareketlerine yaşama telaşının yanında bir arayış var. Olmayanı arıyorlar belki de! Özgürlüğü… Biri me...

Duygularına hücum eden kelimelerde

aradın seni hayatta tutacak olanı

Günlerini, gecelerini buna feda ettin.

Aradığını bulamadın,  

kelimelerle savaşın ba...

Ölümü çağırıyor(um).

İstediği biçimde var olmanın yolunu bulamayan egom

Hiç var olmamayı seçiyor artık

Ölümü çağırıyor.

Ve ben

Kıyısındayım nihilizm uçu...

Eskiden insanlar yazmış 

Acılarını, zaferlerini, destanlarını.

Mağara duvarlarına kazımış 

Peki bu yüzyılın insanı nereye yazacak?

Güneş battı zannettik ...

Güneş, ne denli ateşten ve beyaz

Ne kadar merhametli

Nasıl sıcak

Bu kadar elzem, yokluğu düşünülemez

Ve ne kadar gösteriş meraklısı

Işığıyla diğer tüm y...

Artakalan sevgilere umulan medetler

Hep topraktan içeri kazımaya çalışan köstebeğin

Taşlara kafasını vura vura

Vazgeçişi

Ruhum pişiyor

Bu kaçıncı göz aç...

Başlat kantoyu nehir. Dolunay bizi tanısın.

Yüzünün uyardığı özgürlük

ve sen bugün en az iki kere varsın.

Hem bak loşsun üç kere, dört kere hoşsun yani: b...

Zaman yavaşladı sanki. Bulutlar yavaşça süzülüyor, ağaçlar yavaşça sallıyor dallarını, yıldızlar yavaşça beliriyor gökyüzünde. Ne zaman çıksam bu balkona tak...

Şimdi ben ne söylesem rüzgâr savuracak.

Güller dalında kuruyacak, apansız.

Şu engin gök var ya, ağlayacak.

Ah, nahîf kanatlı kuşlar da havalanacak.

İyisi...

Her şey dün gibi aklımda.

Taptaze...

Sanki... hep o neşeli çocuktum.

Zaman nasılda akıp geçti.

Fark edemedim...

Yoruldum...

Çocukluğuma o kadar a...

günlerden eski dün, ellerim kan ağlıyor. 

bembeyaz eller. 

ruhum gibi vazgeçiyorlar benden birer birer,

birer birer düşüyor yağmur yeryüzüne.

yavaşça ört...