O zaman kadeh kaldıralım yalnızlığa
Bir ömür boyu sürecek olan
Asla yanımızdan ayrılmayan
Ölürken bile bizden vazgeçmeyene
Yalnızlığa
O zaman kadeh kald...
Kaldırım kenarına
Çökersin ve kalırsın
Mevsimler geçer
İnsanlar değişir
Sen kalkmaya cesaret edemezsin
Elinde bir soluk çiçek kalır
Şapkan yere düş...
Huzur için göğe mi bakmalı
İnsan kendi içinde de aşkı bulamaz mı
Derin mevzularda derd ile yoğurulurken
İlla şifa mayasını bir kalpte mi aramalı
Ses etmi...
Karanlık gece düşer yavaşça,
Sıralı yıldızlar parıldar sonsuza.
Çam ağaçları sır saklar sessizce,
Rüzgarın fısıldadığı bir hikaye.
Şömine ateşi huzur saç...
Sen ve ben
Birimiz deniz diğeri gökyüzü gibiyiz.
Gözlerim kapalı bir deniz kıyısında, yüzümü okşayan rüzgarların eşliğinde yine seni düşünürken buluyorum k...
Hemen büyümek isteyen çocuktum.
Şafakla anılarda kayboldum.
Çocukluğum akarken gözlerimden...
On yedimde kırkındaki babam oldum.
Pastadaki her mum eksile...
Küçükken Bir mucit olmak isterdim
Kafamdaki hayalleri gerçekleştirmek için
Şimdiyse ne mucit olabildim
Ne de mutlu olabildim
Zamanı geriye sarmak imkansı...
Üşengecim kaç vakittir
Daldakiler hala dalında
Sanki bir bekledikleri var
Ve hala bekleyişler
Ağaçlar buz gibi ve ben yine meçhul
Kolum ağır ağır kalk...
Sen benim baharım ve baharımın müjdesi gibi
Sanki gönlüme bir cemre düştü
Uzun yolları aşmış gibi ve
Sanki sana ulaşmış gibi
Bir yolun sonu denize çıkar...
Bir çınarı elime alıp
Elime alıp bir çınarı
Kaçırdım tüm sincapları...
Yuvam yoktu.
Kıskandım, sığındıkları kovuğu...
Anladım ki; Yuvası olmayan insan e...
Uzun saç kadını değilim ben
Durgun denizlerin
Mütevazi gülümsemelerin kadınıyım
Sabah denizi gibi
Huzurlu hissettiren
Fakat hiç hissetmeyenim
Her hev...
Birşey oldu ve ben onu oracıkta kaybettim
Birden geçmiş kayboluverdi
Damlalar gözyaşlarına dönüştü
Toprağa giren beden sulandı
Gözyaşları bedeni çürütm...
Kalakaldım yine karanlığın içinde
Kötü bilin beni diye emanet ettim iyiliğimi kötülüğün efendisine
Hatırlayın
Benim Rabbim bir olan Allah'tır
Bunca şeye...
İsyanın ateşini yakıp ölümüne koştum
İnsanım ecelim gelene kadar yaşıyorum
Bir sana yanıyorum bir de gelmeyen sabaha
Duramam artık buralardan göçüp gidiy...
On bir yaşında başladım yaşlanmaya
Hayat hakkında bilgi sahibi olmaya
Bu yerde hapsolmaya
Duygusuz biri olmaya
Şuanda artık oldum yirmi bir
Elimde var b...
Ben hiç tesadüf yaşamazdım öncesinde;
Kafamda kurardım her anı,
Olacak her ihtimali bilirdim.
Kafamda kurduklarımı yaşardım hep,
Tesadüflerden de korkard...
Büsbütün delirmemek için yazmanın gölgesine sığınıyorum
Gölge de bana sığınmış
İki çift lafım var
Torbanın ağzı açılmış, zihnim her yana saçılmış
Top...
Kelebek kondu,
Sarıya çalan bir çiçeğin üstüne.
Kanatlarını salladı
Döküldü umudun kalan kırıntıları
Bir kırmızı, susadı sevgiye.
Sıvası dökülmüş...
Ne ağır gelen şey bazen insan olmak
Taşa bakıp özenir mi insan hiç?
"Taş olsaydım da yanmasaydı canım bu kadar!" diye feryat eder mi ki?
İşte tam da öyle ...
hissediyorum
gökyüzünü
hissedebiliyorum
toprağı
sanki bir bütünmüşüz gibi
gerçekten kendimi mi keşfediyorum
hissediyorum
yağmur damlalarını
ben akıtı...
Ne çok şey biriktiriyor insan aklının karalama defterinde.
Yazılmaya kalkılsa yetersiz kalacak kelimeler...
Harfler terkedecek alfabeyi...
Başlıyor sonra,...
Kimi çiçek açar
Rengarenk, taptaze
Kimi vaktini bekler
Açmak için
En güzel çiçeklerini
Koparılmazsa elbet hayattan
Bir nefeslik cana
Vurulmazsa darbe...
Ahu gözler içmeden sarhoş bakarmış
Yıldızları tepemde sıralamış yaradan
Dönmüşüm cinayete kurban kafammış
Perdeler açılmadan izlemişler aradan
Baş bu, de...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok