İnsan, düşününce…
Yılandan hallice
Söker atar
Derisini, mazisini
Her doğumundan önce.
Sonra bir kere daha
Zamanı gelince...
Bir kere daha
Bir kere da...
baktığım balığa ikimiz isim koymuştuk,
hatırlıyor musun?
sonuçta,
balığımız olmuştu tabiri.
o öldü
az önce hem de
sen yokken öldü.
bundan bir şey ...
günlerdir rahatsızım
şu genç yaşımda
kalbim çarpıyor
bu kez sana olan aşkımdan değil
sadece,
rahatsızım.
günlerdir rahatsızım
olur da
benden haber al...
dakikalarca
tik tak... tik tak...
düşünüyorum sadece
tik...
upuzun saçlarını
tak...
o bakışlarını...
saatler birbirini kovalıyor
artık akreple yelkov...
Doğanın kollarında bir çocuk olmak isterdim
Suyunu bildiğimden.
Bir bilinmezlik içinde gider
Bildiğimin sanısı.
Yeşillikler görüyorum onların beni mest ...
Klasörlenmiş çok fazla düşünce ve görüntü. Sanırım çok arttı. Beynimde donmalar başladı. Bilirsiniz , bilgisayar gibi.
Tıpkı benim bilgisayarım gibi. Anasay...
Bütünüyle unutulmaya kimsenin gücü yetmiyor. Bir duvarda iki satır yazı, bir albümde soluk bir resim, bir hafızada silik bir hayal olarak kalıyor istemese de.
Yıldızların ışıkları silindi kentlerden
Tanrı dağlarında kaç kış oldu
Kaç seyir değişti sisli göğün altında.
Büyüdü kabuslar,
Duvarlarında kaldı kırmızı ...
Vakitsiz bağrıma gelen kasılmalar
Harmanlanmış duruyor pasajdaki kanserin adı
Göğsümden boğazıma inip çıkan bir od oluyor
Arzuladığı gayretsiz us siray...
Laktik asit birikmiş bacaklarımda
Bir sarmasığın taarruzuna maruz kalmış bileklerim.
Sarıldıkca bana
Nefessiz bırakmış göğsümü
Güneşimi gölgelemiş de
B...
geçiyor üzerimizden yine bulutlar
birazdan yağacak sağanak
sen aklımı alıp gidiyorsun düşlerimden
üzerinde yeşil bedesten entari,
kumral sarı saçların
...
Uzun zamandır üzerimde büyük bir baskı var, geçmişimdeki hataların kefaretini ödüyorum. Geç kaldım, bunun farkındayım. Anlık zevklerle çok oyalandım ve geç k...
Bir insan, düşüncelerinin altında ezilebilir miydi? Bedeni hakkında, organları hakkında, onu sarıp sarmalayan kemikleri, derisi ve hücreleri hakkında; onları...
Hayatımda şu sıra büyük ve sessiz yıkımlar oluyor, hissediyorum ki kimisi sadece hissetmekten daha fazlası; görülebilenler. Bundan bir beş, altı dakika önces...
Kitaplıkla mülakatta,
Rastgele açıldı bir sayfa.
Konuşanlar, hayvanattan bir tayfa.
Ceylan öldürdü aslanı.
Karınca ezdi fili.
Balığın oltasına takıldı i...
Yeşillerle dolu bir alan
Nefes aldığın gözünün sevdiği
Soluğunun açıldığı
Bir bakarsın pembeli
Bir bakarsin kırmızılı çiçekler
Yeşiller parlak göz alıc...
Joachim Trier imzalı Oslo üçlemesinin ikinci filmi "Oslo, 31 Ağustos", insanı hem saatlerce üzerine konuşturabilecek bir varoluşsal sorgulamalara iterken, ay...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok