Tabii ki yumruklayacağım surları
Ben bu şehre ölmeye gelmedim
Ki ölmek kaçmış bir trendir.
Bir kadın bana bağrını açıyor
Toplumu bana acırken görüyoru...
Bu oyun sona ermeliydi, güneş tekrardan ısıtmalıydı bu ülkeyi, kuşlar tekrardan canlanmalıydı kemiklerinden, bir beste uydurulmalıydı, konvoylar düzenlenmeli...
Gözlerimi açıyorum. İşte çocukluğumdayım. Kaldırım taşlarının üzerinde koşuyorum. Güneş beni terletiyor. Terliyken soğuk su içiyorum, hasta oluyorum. Alfabey...
Çoğu kez unutuldu, neden ona garip geliyordu ki?
Abdi abi, elli yaşlarında beş çocuk babası ve geçimini tarımla sağlıyor. Büyükşehirde oğlu var bir de, M...
Ayna. Dile geldi.
Eskiciden aldığım, mavi çerçeveli, halat desenli, uçları imameye benzer bir süsle kaplanmış. Yer yer atmış maviliğini. Çapı otuz santim et...
İnsanın hayatında hiç unutamadığı öyle anılar vardır ki bu anılar olmadık zamanlarda belirir, insanı şimdiden alıp ta o günlere götürür. Bir akşam vakti eşin...
Şarkı, Attilâ İlhanʼın “Ağustos Çıkmazı” şiirinin bestelenmiş hâlidir:
beni koyup koyup gitme
ne olursun
durduğun yerde dur
kendini martılarla bir tut...
Görmemek için çaba sarf ettiğin her şey bir gün karşına anıt gibi dikilecek. Hani taştan. Ağır. Bir yerini vurursan canın falan acır. Sanıyorsun ki bıçağa do...
Yazınızı buraya yazabilirsiniz...
Ne yazabilirim yahut yazarsam ne olabilir?
Buraya satırlar yazabilmek için yirmi bir yıl yaşadım fakat sen bunu en fazla ...
Yazmasaydım delirecektim. Yazmasaydım unutacaktım; ki unutmak en büyük acımasızlıktır. Kaçmıyorum, korkmuyorum. Acının da bir anlamı var. Yerinde çekilen ızd...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok