....
uzun uzun baktı dut ağacına
mermere benziyordu gözleri
-güneş kızıllığında kara bir mazinin
ufkuna inanmış bir keşiş gibiydi-
sabah saatiydi
uykus...
o beni biliyor
böyle durgun duruşumdan
her an parlayacak bir volkan gibi
yanı başımda gizlerken ecelimi
yorganımı çekip alışımdan
o beni biliyor
ruhum ...
Sessizliğe büründü bir gün, bir sabah
Gün gün, ay ay titreyen kalbim
Sonsuz ve sorgusuz bir cuma vakti
Daha bir arzusuz atar oldu
Sessizliğe büründü bir ...
şiir gibi akardım
aşkın dehlizlerinde
elimle yüzüne
pay ederdim
rüzgârı
ne güzel gülerdin
içime içime
zamanı durdurmuştuk
sen ve ben yalnız
hayaller...
şimdi az sonra buradan geçecek
bu istasyon hep böyle
cereyanı bol olur
gelen hava doldurur ciğerleri
ve anlarsın işte gelen tren...
onun rüzgârıdır esen...
temrini hiç de
kolay değilmiş hayatın
sanırdık ki
çiçekler solmaz
sanırdık ki
elimize yabancı dokunmaz
ve dikilen fidanlar işte
çam gibi dimdik
çelik...
sana cenneti müjdelerler
istemezsin
önünde duvar olurlar
görmezsin
mısır kokusu karışır
mantar kokusuna
sana anılarını anlatır bu
bilmezsin
hastalıkl...
çocukça şeyler
değil ki bu
güldüğüme bakma
sallana sallana
yürüyorum
biraz umut
biraz merhamet
der geçerim
sonu çünkü
müşfik bir ırmak
bir şiir son...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok