Ben ne zaman söze başlasam sana yaziyorum. Bu bazen isteyerek oluyor çoğu zaman farkinda değilim.
Anilarımin çoğu sana ait, seninle. Tek kız olarak başlaya...
Tarif etmek zor bildiğimi sandıklarımı
Kaybolmuş birinin huzursuzluğu var
Etten kemikten bir yük göğsümde
Aşk da geçmiyor boğazımdan
Tozunu silkeliyorum....
Sokakta top peşinde koşturup konsol oyunlarına bağımlı yaşlardayken babamın neden doğayı bu kadar sevdiğine anlam veremezdim.
Ormanlık veya dağlık araziye ...
Günün içinde durgunum çoğu zaman; çünkü tüm zamanlardaki kendimi an'a tutundurmaya çabalıyorum. Büyük bir parçam gelecekte, bir parçam şimdide görünmekte, di...
Sevilmemişliğin ezici yükü
İstenmeyişin kaburgaya verdiği
Bin tane kırık çıkık
Batmıyor mu elime
Ellerim uzansa göğsüme
Ağlasam sızlasam gördüğüme
...
Yaşam yaşamın neresinde?
Tabir edilenden çokta öte bir yerde
Hissedilenin uzak arzusuyla doyum bulmuş bir şekilde
Kimi için yaşamın başlaması
sorum...
Derinlerde konuşuyor
Sesler... Yoklar
Bir zamanların sıcacık sohbetleri
Şimdilerde kimsesiz bu ev, bu oda
Hiç koyu bir hiç.
Unutulmaya mahkum duvarlarda...
Bir takım dipsizlikle meşgul olan bir kuş, kurumuş yapraktan zevk alıyor günün ortasında, İhtilal bayraklarına konmuyor bugün. Fevkalade mutlu gözüküyor. Çal...
Hengame.
Savaşın içinden çıkmış gibi bir hâl var caddede. Özlemin getirdiği bakış var. Belli belirsiz adımlar, arkadaşlıklar. Nereden geldiği meç...
Fevkalade memnunum dünyaya geldiğime, Rabbimin bana nasip ettiği arkadaşı seviyorum.
Ağacın altında gölgelendiğimde geliyor hislerin ruhuma ...
Hiçbir şeyin farkında olmadığımızı daha önce belirtmiştik. Tamamen bilinçsiz bir şekilde hayatımızın içinde var olup gideriz. Nereye gittiğimizi, ne için ile...
Gönlümden geçenleri yazıyorum.
Hayatı seviyorum, acısıyla tatlısıyla.
Evhamlarımı görüyor ve tanıyorum, hissettirdiği sancısıyla .
İyi bir gelecek ümidi ...
Montaigne ölüm hakkındaki denemesinde herkese mezarlığa bakan bir odada yaşamasını tavsiye eder. İnsanın zihnini arındırdığını ve hayatın önceliklerini göz ö...
Zaman geçiyor, kırılan cam tekrar eski halini almıyor. Kalem elden düşüyor, eyleme geçmiyor. Gözyaşları kurumuş bir hal alıyor, susuyor. Neden ağladığını bil...
Yavaş yavaş eksilir insan, dolarken yaşı. Küçükken acele ettiğim o zamanları hatırlıyorum da doldurmak için yaşımı. Bilmiyordum tabii o zamanlar böyle eksile...
Mutluyum
Neden diye sorabilirsin
Umutluyum
Yine neden diye sorabilirsin
Acıdan korktuğum kadar seviyorum
Niye diye sorabilirsin
Kaygılarımı seviyorum
...
Sonumu bilemedigim gibi kökümü de bilmiyorum. Beni yaralayan hayatın her sahnesinde buruk bırakan kısmı... Ait olamadım ne bedenlere ne düşüncelere ne de hay...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok