Akılmış ömrümün Huda’sı, kalbe söz geçmeyince anladım.
İzzet-i nefsimi yalnız bıraktım, denedim denedim…
Zail olmasından utandım.
Melül melül bakan gözle...
Saygı duydum yıllardır mülayim olan benliğime,
Bir duvar yükseldi, metrelerce çevreledi beni.
Gaddar ruhlar saldırdı hadlerini aşıp
Bu naif can direndi la...
Böyle söylenmez belki
Ama böyle anlayıver
Çiçeği böceğe unuttururken köpüren ağzın
İnfaktan, yalandan başka ne taşıracak
Gerçeğe gel ağlama
Gerçeğe gel ...
Yıldırım karasından,
Yürek yarasına...
Salça nasıl karılır?
Sarma nasıl sarılır?
Geçip giden hiçbir şeye benzemeyen bu günler,
Ne renk çentikle sayılır?...
küçükken bu sözü ilk Urfa'da, dedemin evinde gördüm. dış kapıda... babama ne anlama geldiğini sorduğumdaysa bir şeyler anlatıp dururdu. ben de öyle düşünmem ...
Zaman asla geri dönmez. Ne bir saniye ne bir dakika, hiçbir süreyi geri döndüremezsin. Zaman öyle bir şeydir ki ileride keşke lafını cümle içinde kullanmamak...
hançeremde nefes alıyorumun tortusu
onların haktan değil halktan korkusu
Tanrı sizi isyandan korusun
biz sizlerden güçlüyüz
isyan ateşinde yanıyoruz
siz...
Birden Davud'a kesti akşamın sesi
Sen yürüdün, ben peşinden yürüdüm
Böyle mücrim gönüle değmez aşkın nefesi
Gördün iki kere... ben sağır, körüm.
Söylemek...
Baktım içimdeki dünyaya suskun bakışlarla,
Yorgun gözlerin arasında kaybolmuş virane bir ömrü yaşamış ruhum yalnızca.
Adım adım gezerken özlenen zaman anıl...
Çiviledim kelimeleri vahşi karbonun metropoldaki sığınağına,
Birbirlerini sökmesinler diye eziyet ettim elifli kamburuna makina yağıyla.
bağırdı, çağırdı. ...
Savaşın ortasında doğdum
Kan döşeği, barut kokusu...
Kastı varmış ılık yağmurların evimize
Öyle derdi babam,
Ölmeden önce.
Rüzgar
Ve özgürlük umudu
An...
•Gerçek; sıkıcı, yavan, değersiz, bunaltıcı olduğundan kurgu çoğu zaman birkaç saatliğine de olsa yaşantımızı renklendirir. Bir film, bir metin, bir düşünce ...
Sebepsizce kötü bir his yerleşti mi hiç içine? Bir gün sabah kalktığında bir neden bulmaksızın yasta gibi hissettin mi kendini? Ben hissettim. Aslında hiç de...
Terasa çıkıp sigaramı yaktım. Karşımda duran uçsuz bucaksız bozkırı ve dağların ardında kanlara bulanan güneşi seyrettikçe içimi ürperten, tükenmek bir yana ...
Ben meczuplardanım;
Akli dengemi, hüsn-i dengesizliklerime borçluyum. Vazgeçtim borçsuzum. Dosdoğru düştüğüm uçurumlar var. Beylik laflara gerek yok, çayını...
Ayrılık gerçeği düşünce usa
Hâlden anlamaz bir gergeftir yatak
Yalnızlık denilen kavram bir ayağı kırık masa
Yahut ağır bir hasta, yatalak
Aşk ışıltılar ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok