Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Gerçek misin, yoksa bir sanrı mı
Sanrı olmalısın kesinkes
Yoksa gerçek, onurlandırılmış olabilir mi
Böylesine bir güzellikle
Hayır, hayır, hayır
Sanrı o...
bana olan ömür borçlarını ödemeleri için
benden kopmuş fırtınalara yakarmanın eşiğinde
bütün düzenbazlığımla yüzyıllar boyu dikildim
arada bir avuçlarımda...
"Mestan'mış... Mestan diye isim mi olur be! Bir adamın adını Mestan koyarsan işte böyle fabrika köşelerinde sürünüp durur. Mestan'mış... Hay ben o Mestan'ın ...
Bazen yazarlar henüz var olmayan bir dünya üstüne yazar. Tam anlamıyla şu an o andayım, bunu yapmalarının pek çok sebebi vardır; geriye değil ileriye bakmak ...
Her yerde deniz
Bakarım görürüm
Alabildiğine köpük köpük deniz
Sonra binler içinde bir sen
Yüzüm kızarır, bakamam
Köpüklerde bir sen
Bakarım binl...
Vaktiyle o kadar çok mücadele verdim ki kendimle, o kadar çok savaşları kaybettim ki kendi içimde; hissettiklerimi anlatamam...
Öyle zamanlar oldu ki hatalı...
Liseye ilk başladığım zamanlarda devamlı olarak aklıma düşen bir hayal vardı. Nerede olduğum hiç fark etmez; okulda, serviste, evde... Başka yere gittiğim de...
Bak, bir gün, küçük bir köyden geçiyordum. Çok ihtiyar, doksanlık bir adam badem ağacı dikiyordu. "Ee, dede," dedim, "badem ağacı mı dikiyorsun?" O, eğilmiş ...
Sen güldüğünde
Kuşkonmaz Camii'ne kuş konar
Ayasofya'ya şiir okur İsmet Özel
Haliç'in yamacındaki mezarından gülümser
Bekleyen
Sen güldüğünde
Vedalar B...
Anadolu'dan aşağıya doğru akıyor bak
Kaynarı hem de suların
Bildim bileli sen hepsine talipsin
Bu kadar acıyla nasıl yaşanır diyordum
Yaşanıyormuş,
Yanı...
Bir fincanda buluşmak güzel olurdu
Çizmek kaderimizi telveye
Sen nasıl içersen,
O şekilim.
Yanlış baksalar da falımıza
Yeterdi,
Ağzımı yakman ilk bul...
Ben şimdi adı bilinmeyen bir deli
Çünkü akıllılık zamanları geçti
Zamanın her salisesi zehirli iğne uçları gibi
İnce ince zehirledi, hem beni hem kendini....
Bilmem hangi günahın yakarışı olarak tanıdım şiiri
bitmek için serpildiğim topraktaydı dilimi tutturan meram
layıkıyla tanıyan kimdi bu ahenksiz âlemi
ze...
“Yazabilseydim bile gözlerinin güzelliğini
Ve saysaydım dizelerimde tüm zarifliklerini
Gelecek kuşaklar derdi ‘Bu şair yalan söylemekte’
Böylesine...
Durakalmıştı Sahra’da, kafasında biten bir güneşle
Ve izliyordu ayın yükselişini büyük bir keşmekeşle.
Hemen yakıp tutuşturdu cebindeki bezi,
Böylece yakl...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok