Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Genç adam, bütün uzuvları uyuşacak şekilde yün halının üzerinde uzanıyordu. Çalışma odasındaydı ve dün geceki çalışmasını yarım bırakıp uyuyakalmıştı. Hava a...
yaşamak ve yaşamak
hayattan haz duymaksızın yaşamak
ne istediğini değil ne istediklerini düşünerek yaşamak
bu yaşamak mıdır yoksa bir nevi mahkumluk mu?
...
Yoğun bulutlu, soğuk bir kış günü, sobalı bir evde... Henüz yozlaşmamış televizyon ekranında kaliteli bir film: Murat ile Nazlı... Çocukluğumun güzel bir hat...
Milli Edebiyat döneminin kuruluşunu dergilerin çerçevesinde incelemek daha sağlıklı olacaktır. Bu yüzden dönemde başı çeken iki dergiyi ve o dergilerin kuruc...
Kalacak yerimiz olmasın ne olur,
Yatmaz mıyız sokaklarda, banklarda
Meyhane masalarına sızmaz mıyız
İki duble rakı, biraz kalamar
Üstüne de birayla cila...
Oysa ahlaksızlığı alışkanlık haline getirmiş bir ruh, tam tersine hep alttan alır, daha da iğrencini yapar ama bunu üzerinizde üstünlük kurma hakkı varmış gi...
Haykırışlarım dört bir yanda
Memleket meselesi arasında
Bakışmak seninle bir masada
Hem nefret hem sevgi ile.
Güzel günler umuduyla
Aydınlık gelecek ...
Yani, ne diyebilirim ki? Kitaba hakaretler yağdırmadan anlatmak zor sanırım. Kitap gerçekten kötüydü. Okumakta ve bitirmekte oldukça zorlandım. Dedim ki vaki...
Kulağımda tınısını dindiremediğim bir müzikal besliyorum
la si do si do re
mi re do si do si la
Bana beni hatırlatmak isteyen birinin
Serçe parmağıyla pi...
Ulak Dergah’ı.
Tek odalı, küçük, kerpiç bir dergah. Çatlamış duvarların arasında içi kuru otlarla doldurulmuş dört döşek. Bugün o dört döşekten yalnızca ...
Bir mağara kapısını andıran koca ağzını sonuna kadar gererek esnedi. Sol elinin tersiyle ağzını kapatması gerektiğini çoktan unutmuştu. Muhakeme yeteneği var...
"Bir ülkeyi yeniden yaratırdı şaşkınlığımız
senin karşında,
alışverişin, alfabenin, iplik döküntülerinin ve
her şeyi düzeltmeye kalkışmanın yok ettiği..."
Kafamı kaldırıp ufka doğru her baktığımda,
Tanrı'ya bir yakarış var ses tellerimin tam çıkışında,
Ah şu çileli zamanlar yerine tekrar konsa,
O güzel iyili...
(ulemâ-i sû’ya karşı ehl-i insâf adına söylenmiştir)
Bana ölüler gerek hem de en ulu
Dirisi daha ölgün hem kulun kulu
Yalan dolan hizmeti, parası...
Hiçbir kadın öldüremedi içimdeki şairi
Hepsi bir mısra bıraktı kağıdıma, gitti.
Anlamadılar,
Ben şiiri sevdim, kadın sadece yazdırdı.
Hepsine kızdım, sen...
Yoruyordu artık hayat
İçimi acıtıyordu
Seninle konuşamamanın hüznü
Sessiz ve kimsesiz bir yara gibi kayboluşumu
Bir ben biliyordum oysa,
Bir ben biliyor...
İnsan küfür etmek istiyor, içini boşaltmak ve rahatlamak. Bunları kelimelerle ve küfürlerle yapmak istiyor. Sağa sola, çiçeğe veya duvara ağızlar dolusu küfü...
özledim çok, kedilerin türküleri
kimi yokuşlar çıkarken solumda yürüyeni
arada aynasız camlarda gülüşleri
seni işitiyorum bazı zaman ikimiz
odalar, bu...
aşkın en yalan haliydi harcadığımız yıllar
bense en yalın halimle sevmiştim seni
öyle, sebepsiz
yapayalnız olduğunu unutmuşum her insanın
doğarken yalnız...
göreceksin bak,
beni seven herkes
hissizleşecek zamanla
çünkü kimin dizlerine uzansam
kabuklarını soyacağım
kanatana kadar.
işte bu yüzden
dünya üzeri...
Düşünceler sarar zihni, ezberle yaşanan hayatlara inat.
Sarsılmaz bir bilinç ile doğrulur benlik.
Yoğurur ruhu zindelik zamanlarında,
Yürüyüşler başlar iç...
Her mutluluğun hükmü farz-ı misaldir geceleyin
Boş çerçevenin de elbet bir verilmiş sözü vardır
Kesilmiş bir biletin cam kenarı yolcusu olmana az vakit kal...
Belirsiz geceler,
Soluklarda tükenen
Gri, mavi sesler.
Üşüyen tenler.
Kaybolan izler.
Ağır aksak adımlar.
Ağarmış saçlar.
Kapanan kapılar.
Daralan va...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok