Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
alelade bir sevgi değil bu
içimde bir dünyadır yeşeren
dikili yumruklar gibi yarına
öylesine bir yaşamak değil bu
koynumda büyüyüp varacak
hasret ettiği...
Nefes nefese yaşıyorum bu hayatı...
Kimseye değmeden, insanları teğet geçerek.
Varlığımın bir değeri olmadığı gibi, varlıklarınızın da değeri yok sanki.
U...
Gözlerim kirpiklerime yalvarır
Artık ağlama ahum
Gidenin var gibi
Bekleme artık ruhum.
Ben kırıldılar derken
Kanatlarım sevdana değmiş
Meyil etmiş yüre...
Kentin uzak karanlıklarında titreyen ışıklar...
Fabrikalar yutmuştur belki her birini.
Kime bu solgun sessizliğimiz?
Ürkek
Hasta bir sokak köpeği döker y...
Gelmeyecek birini,
Gelmeyecek bir şeyleri bekliyorum.
Mutlu şarkılar dinleyemiyorum mesela.
En çok puslu havaları seviyorum,
Kasvetsiz ben, ben olamıyoru...
Gerçek misin, yoksa bir sanrı mı
Sanrı olmalısın kesinkes
Yoksa gerçek, onurlandırılmış olabilir mi
Böylesine bir güzellikle
Hayır, hayır, hayır
Sanrı o...
bana olan ömür borçlarını ödemeleri için
benden kopmuş fırtınalara yakarmanın eşiğinde
bütün düzenbazlığımla yüzyıllar boyu dikildim
arada bir avuçlarımda...
Sen güldüğünde
Kuşkonmaz Camii'ne kuş konar
Ayasofya'ya şiir okur İsmet Özel
Haliç'in yamacındaki mezarından gülümser
Bekleyen
Sen güldüğünde
Vedalar B...
Anadolu'dan aşağıya doğru akıyor bak
Kaynarı hem de suların
Bildim bileli sen hepsine talipsin
Bu kadar acıyla nasıl yaşanır diyordum
Yaşanıyormuş,
Yanı...
Bir fincanda buluşmak güzel olurdu
Çizmek kaderimizi telveye
Sen nasıl içersen,
O şekilim.
Yanlış baksalar da falımıza
Yeterdi,
Ağzımı yakman ilk bul...
Ben şimdi adı bilinmeyen bir deli
Çünkü akıllılık zamanları geçti
Zamanın her salisesi zehirli iğne uçları gibi
İnce ince zehirledi, hem beni hem kendini....
Bilmem hangi günahın yakarışı olarak tanıdım şiiri
bitmek için serpildiğim topraktaydı dilimi tutturan meram
layıkıyla tanıyan kimdi bu ahenksiz âlemi
ze...
Durakalmıştı Sahra’da, kafasında biten bir güneşle
Ve izliyordu ayın yükselişini büyük bir keşmekeşle.
Hemen yakıp tutuşturdu cebindeki bezi,
Böylece yakl...
Var mıdır şehrimden şehrine bir yol
Vasıtası küheylanlar olan
Var mıdır şehrinde papatyalar
Ya da güller, dikensiz olan
Yorgun ağacın gölgesi yakıyor
Çu...
bu hudutsuz sevgimin hacmini ölçmeye kalktım
dünya kaç bucakmış, anneannemin mezurasıyla tek tek saydım
sana dair hatırladığım ne varsa
kuşlar da görsün d...
Çelimsiz, titrek, yaşlı dalları çıplak
Erguvanın.
Neşesiz, halsiz, çiçeklerine hasret; gönlü
Erguvanın.
İlk açtığı çiçeklerin kokusu burnunda hala
Erguv...
Akşam alacasında gök karalanır
Sormaz kimsecikler siyah bulutlar
Ne vakit geldi de çöktü üstüme
Sormaz kimsecikler siyah bulutlar
Ne vakit küstüler mavi ...
Sen zulmü nehyederken
Zihnim onun işgali altında
Rabbim, yardım et
Yenildim, topraklarına kattı beni
Kanım gibi çekilir içimden zannederken
Damarlarım b...
Acımı sende dindirmek istiyorum
Huzursuz ellerim
Yüzünü avuçlarımın arasına alsın
Huzursuz gözlerimi
Yalnız senin gözlerin hapsetsin.
İşim gücüm sana ba...
değilsin bir kalbi sağ salim eve götüren
yokuşlar sızlıyor şakaklarında attığın adımın
şu kalbimin düzlüğünde şarampoller büyüttüm
sicilime işlenmişsin de...
Bu dünya Sultan Süleyman'a kalmamış;
Ama size kalacak.
Olur a, Sultan Süleyman bilememiş işini;
Ama siz bileceksiniz.
Şöyle sizinle beraber üç beş kişi;
...
Törelerle bezeli gömleğini çıkarıp
Sıyırıverdi bacaklarından inançlarını
Öylece çırılçıplak,
Dımdızlak kalakaldı.
Kalabalıklar dolduramaz
Koca yüreğini ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok