Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Bugün hastanenin önünde İrem'i beklerken bir kedi gördüm. Kırmızı yıldızlı tasmalı, şişko ve pofuduk bir tekirdi. Hastanenin kedisi olduğunu düşündüm. Yanına...
Merhaba, ben sana eskiden aşık esmer çocuklardan biriyim. Kim olduğumu anlamana çok da gerek yok ya, umarım doğru bilirsin. Neden böyle bir şey yazdığımı bil...
Gözlerin gözlerime değince
Aşamayacağım dediğim her şeyi
Taşıyamayacağım dediğim her yükü
Sevemem dediğim her şeyi
Aştım, taşıdım ve sevdim benim güzel a...
Deli, açık etme gönül yaranı
Aşkın, Tanrı’yla aranda sır kalsın.
Davuldan, denklikten dem vurulursa
Gönlün çıkmaz sokaklarda yol alsın.
Deli, aşk gelip g...
Sevmek öğrenilmesi gereken bir duyguydu
Zihnimde yanına defalarca soru işareti çizdiğim
Sonra bir gün ona rastladım
Rüzgarda dans eden lavantama
Yüreğimd...
Petro etrafta biraz dolaştıktan sonra dekorun hazır olduğundan emin oldu. Sandalyesine kurulup Tatar bir köylüden temin edegeldiği tütününü sarmaya başladı. ...
acının tebessümü değil tatlı olan
hatıraların silinmesiyle geçer zaman
iyi miydi kötü müydü diye anlamadan
yalnızca bakakalır yalnız kalan
varla yok aras...
İnsanlar gülmeyi unutmuş
Ya da unutan ben miyim?
Hep böyle gidip gelecek miyim?
Gökyüzüne bakıp bakıp
Küfr edecek miyim?
İnsanlar sevmeyi unutmuş
Ya da...
karşılıksız da yaşanırdı bana kalsaydı
sevgimdi ağır olan katlanılmazdı
yetmedi yine de benliğim kaldı
onu da alsaydın yine susardım
kendimden vazgeçeb...
ceyhunun üstünde
kopuz çal, yır söyle
ölüm senden uzak olsun
ölüm seni hiç bulmasın
sinekkuşunun sesiyle
çullandı üstüne öyle
her kesim, herkes
gecen...
nesi bu ilçenin
seni kendine çeken
burada öleyim dedirten?
bu kasvetli yerde
bulutların altında ve
alt alta üst üste dükkanların yanında
bende olmayan...
dikenli tel örgüler gibiyim, bazı anlar,
kanatıyorum dokununca.
örülmüş çeperlerim hep,
yıkıyorum birer birer
sen bana gelesin diye.
zira sen yönelince ...
Seninle tanıştığımız o geceye ithafen,
Artık her düşümde sen.
Beni bu bataklıktan kurtar,
Bedenim çürür, çiçeklerim kurur.
Bu masalsı düşten beni uyandır...
İçimde bir boşluk var, böyle tarifsiz ve derin,
Anlam eksik yaşantımda, haz yok, mutluluk eksik.
Sürükleniyorum hayatın akışında, dümende kimse yok,
Çarpa...
Kalbim, neden ağlıyorsun
O gitti biliyorsun
Ben onu bu kadar severken
Ona bakmaya kıyamazken
Kalbim, kime bu öfken?
Artık o yokken
Onu dünyalara sığdır...
hoş bekleriz, hele ki
zamanın su gibi akıp geçtiği bu çağda
bekleriz.
geçmişi, bekleyişi ve hatta geleceği konuşuruz.
hoş bekleriz, hele ki
ömür de vaki...
sonsuz semanın altında ezilen ruhum,
bir de sen.
ismini fısıldar dururum.
ne zaman karşıma çıkacak olursa gölgen,
koşuşturduğum o tarlada,
boyun eğer ka...
Bir ışık parlıyor uzakta
Bana yön veren
Biri gülüyor bana
Bana mutluluğu veren
Hücrelerime kadar işlemiş sanki
Dünyayı güzelleştiren gülüşün
Ruhu...
İnsanlar... Belki yalnız, belki kırılgan, belki aşık, belki yaralı... Ama hepsi kusurlu. Belki çekiştirmekten, belki sevmekten, belki kalıba sokmaktan... Ama...
Geceler doğuruyor gündüzlerim,
Zifiri kara geceler,
Hüzün ve keder dolduran,
içmek için
Kadehimi ve yahut kaderimi…
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok