Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Ve duştan sonra hep terliyorum.
Yaz mevsimini hiç sevmiyorum ama eğer sonbaharsa mevsim, her otobüs durağı küçük bir ülkedir benim için.
Her tipten insan...
Karmaşası var şehrin.
İnsan eksik olmayan parkları, hiç bitmeyen trafiği var.
Bulutlara değen binaları,
O binalar içinde yaşayıp mutlu olduğunu zanneden...
Gökyüzü yüklüyor bulutları üstüme.
Sekiz on vapuru geçiyor
Mavi hayallerimin üzerinden.
Yürüyorum dar kaldırımlı,
Yorgun caddelerden.
Yalnızlığımı gizli...
Mutsuzluğumu da alarak odama kapandım. Mutsuzluğum, benimle doğmuş ve benimle ölecekmiş gibi sürekli yanımdaydı. Aldığım nefes kadar yakındı. Bazen onu hiç a...
Kuytu köşelerde duruyorum
Yürümeden.
Zaten artık yürürsem iz bırakmadan yürüyeceğim.
Neden mi?
Çünkü daha önce yürürken bıraktığım izlerin, şimdi hesabı ...
İşimiz kolay, dişimiz keser serde,
Sorsan taşı toprağı altından bi'çare,
Kalmış analar, çökmüş babalar.
Genci genç iken kahra boyamışlar.
Desem kul bile ...
Bugüne dek iki tanrıya taptım
Biri kadındı.
Bir gün
Birinin tanrılığa layık olmadığını gördüm
Birinin hiç olmadığını.
O gün bugündür
Yalnızım dünyanın ...
Uyuyamadığım gecelerde keçiler sayardım aklımdan,
Allah derdim içimden kırk kere.
Babamın bana okumadığı masalların birindeydi
Kırk Haramiler de...
Ko...
eylem közlendi
yağmasaydı ışıltı, yazmayacaktı
ipeksi teninle kesiştiğim an, uğultunla saçlarına uzandığım ay
tütsü, mum ışığı ve hisle karışık tembihini ...
Byung-Chul Han’ın “Güzeli Kurtarmak” adlı kitabının çağımıza yansıları...
Kimdir Bu Byung-Chul Han?
1959’da G. Kore’de doğan Han, Kore’de Metalürji Mühend...
İki sigaram kaldı bu gece için maviş anne
İki muhabbet kuşum.
İki kendim varmış maviş anne
Biri benmişim, biri mutsuz
Ben ölürsem maviş anne, mutsuza kim...
Bir üzüntü silsilesi geliyor aniden,
Ama sebebini bilmiyorum, neden?
Hafif silinmiş yarım bir hatıra,
Ve aceleyle sığmışsın iki satıra.
"Sevgilimle mutlu...
2000 yaz ayları, Eskişehir…
-Sezeeer! Hadi uyan annem, bak geç kalacaksın.
“Bu ses ile uyumak ne mümkün.” Annem, o kadar çok konuşuyor ki o sivri dili canı...
İnsan sigarasının dumanını havanın sislerine doğru üflerken ne kadar çok şey düşünebiliyormuş öğrendim.
Çakmağın ateşinde bir duvarı aydınlatırken tek başın...
Topraktım, eziliyordum, üzerimde ayak izleri kalıyordu ama topraktım; ayaklarınızın kalıbını alıyor, ezmediğiniz yerlerimdeki bütünlüğümü koruyabiliyordum. A...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok