Adem Uzun

“Ağlayabilseydiniz, anlayabilirdiniz” sözünü şiar edinen Reis Bey eseri, merhamet ve suç arasındaki diyalektiğe odaklanmaktadır. Bir gencin suçsuz yere idam ...

Saat altı yirmi sekiz. Güneş doğmaya başladı. On dört yaşımın hediyesi, kafama doğrultulmuş bir 38'lik. Çocuk parkındayım, güneş tenimi kavurmaya başladı. Di...

niyedir ki bu sevda

hafif çarpılmış olanlara

denizde boğulmaya

uçurumdan atlamaya

uçmaya

düşmeye

saplanmaya

batmaya

inecek var bu bilinmezliğe giden ...

Haykırışlarını buradan duyuyorum

“Neden” diye başlayan cevapsız sorularına

Ama sormaktan vazgeçme

Cevabını hiçbir zaman bulamayacak olsan bile

Şişelerini...

8 Mart Salı, 20.47, nasıl hissettiğime dair hiçbir fikrim yok. Sadece uyumak istiyorum, uyuyup bir daha hiç uyanmamak. Odamda yatağımda uzanıyorum hava -8°, ...

Perdeyi çeken

Kapatan pencereleri. 

Işıkları söndüren

İnsanlık geceleri. 

Benim tahrimem sondadır

Sona bırakılmış ve henüz toy,

Arzum suyu yakan hoyratlıktadır

Yıkmış ve yığılmış huzurunda

Birikmiş ve akmış sonuna,

Benim rükûm...

Gözümü kapatıyorum ama açacak mıyım bilmiyorum

Neyi bilmek istesem kendimi eşsiz bir meçhuliyetin ortasında buluyorum

Balıkçılar da hep bilinmeze atar zate...

yaralı bir turnanın nefesinde görünmüş leylâ

mil çekilmiş bir çift gözün içinden geçerken

saklamış içinden geçen her sayhayı 

yutmuş yutkunmuş 

kadim bir...

birazdan susuzluğum giderilecek

kavuşuyorum en muntazam yerime

bırak girmesin içeri güneş, gözlerim acıyor

perdeleri ve ellerini kapat, geliyorum

benim, ...

Almışız her şeyi kucağımıza oradan oraya koşturuyoruz ve bekliyoruz bir gün o her şeyin iyi olmasını, kimi zaman inanarak tüm benliğimizle kimi zaman da yılg...

Herkes bilsin ama kimse bilmesin diye düşündüren gruptur. Barış Bıçakçı'nın "Bizim Büyük Çaresizliğimiz" kitabıyla hayatıma girmiş ve orta yerine çöreklenmiş...

Üşüyen bir adam değilim. Galiba anam, üşümeyeyim diye doğal bir kürkle doğurduğu için böyleyim. Eh, anam, mevlanın varlık kalemi değil mi? Ne eylerse güzel e...

Evet örgün ölümdeyim

Mütemadiyen ve düzenli halde ölür

Kati surette bir başına değilim

Mutlak öyle, "salt benim ve birim" yasaklı ızdırabım

Özgünlüğümün ...

Durmadan koş,

Hayatını saran dikenli sarmaşıklar arasında,

Binlerce kapıdan geçsen de

Varabildin mi kendine?

İs kokulu sokaklarda oyna

Çocukluğun insin ...

Adım atmazken çok ilerledim. Savruluyor muyum? Yoksa sadece arkam dönük yollarda mı yürüyorum, bilmiyorum. İkisi aynı mı, onu da bilmiyorum. Uzun günün ardın...

ben çocuk bedeninde yaşarken ve bunun farkındayken

büyüklü küçüklü arkadaşlarım vardı

zihnimden geçenler onların bedenlerinde gerçeğe dönüşürdü

tablolarda...