Ağustos (Musa Seyrek)
@agustos
Şair, yazar ve fotoğrafçı
"Kurşun kelâmdır benim yazdıklarım
Şiirsizliğine veriyorum, yaralanmıyorsan"
zihnimi kemiren şu düşünceler bir türlü gitmiyor. Yaban domuzu gibi mahvediyor kafamın içini. Ah şu yaban domuzları yine talan etti bütün bağı bahçeyi. Yok m...
Soğuktan ellerim üşüyordu
Sanki bi' boşluğa düşüyordum
Ölüm uğruna zevki cinayet
Beni vuran herkesi görüyordum
Yağmurlu bi' gece esaretim
Yok oluyor her...
Bir yansıma karanlık camda
Gözü yaşlı bir kadın
Bitap düşmüş
Capcanlı gözleri kızarmış
Yüreğinden keder yükseliyor
Kalbi hızla çarpıyor
Fakat dimdik ay...
Hiç bu kadar yabancı hissetmedim buraya kendimi. Eski tanıdık yüzler yok, hepsi göçüp gitmişler buradan uzağa. Yeni binalar, yeni parklar, yeni insanlar görü...
Çok oldu şu gözlerim nemleneli
Kalk bir çay koy da demlenelim
Anlatacağım o kadar şey vardı
Kime anlatayım şimdi ellere mi?
Nasıl anlayacak sen gibi biri...
06.02.24. 18.51
İki kişilik kılıfa geçirilen tek kişilik yorgan gibiyim. İçim kendini eritiyor zaman en güçlü silah.
Gövdemin ortasındaki incecik sızın...
Antik Kentlerden Fısıltılar
I
bu kent metropol olamamış bir nekropolis
yâni ölüler kenti!
ve ben yalnız gladyatör
çarpışırım spartacus'un kılıcını tuta...
Belki gecenin üçünde çelme takarım huzura
Takılır ayağı, secdeye hazır.
Şahit yazın
Tüm hüzünler pencerelerde.
Perdeyse namustan bahsediyor
Bense de...
gözlerin benden kaçarken
inatla sana tutulmak istiyorum..
hissetmek seni vücudumun tüm kıvrımlarında
bazen atışıp,
birbirimizi kırıp,
ama sanki hiç gi...
Hangover
âh bu sermestik akşamların hangover'ında
ayaklarım dolanırken ayaklarıma
sebepsiz sarhoş
ve sallanırken pat küt dal...
İzmir Gülü
alsancak meyhânesi'nde izmir'li melihâ
dokuz eylül'den mezun mimar mıydı neydi
masada yellenen saçları altın tozu lepiska
iki duble beylerbeyi...
İşte şimdi sona geldik…
Kırılan kemiklerimiz artık iyileşmiyor,
Kanlarımız hep akacak,
Bir kere daha düşersek,
Kalkamayacağız!
Son şansımız yok.
Tek ya...
Dünya bu. İçinde öyle kayboluşlarım, neyin göçüşüne kapılışlarım, beni getirdi sana, söyle
Bir ses kadar değerim yok olsa gerek duruyorum, binlerce çizgiyi ...
Bak!
Bu köprü gibi omuzların sarsılmaması
Sütun gibi boynun eğilmemesi
Çizgi gibi yüzün buruşmaması
Yumuşak demirim tuzlu suya çarptı diye çıkan pastand...
Bugün Üsküdar’da indim. Daha çok yolum vardı Beylikdüzü’ne. Gözümde karartı, ellerim uyuşuk,telaşlı adımların habercisi,son tren değildi bu, yolun daha başın...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok