Rüzgar esmeye başlardı gözlerin gözüme değdiği zaman
Yarılırdı gök, coşardı bulutlar,
Koşardı deli taylar yüreğimde
Sel olup çağlardı duygularım,
Aşk aka...
Günün en güzel saatlerinin gece olduğunu düşünürdüm
Oturur bir başıma saatlerce şarkı dinlerdim eskiden
Kokulu mumlar yakar, dünyanın en güzel yerinde ha...
Birden şimşekler çaktı akıl odalarında,
çakıldın kaldın
Bir rüyaymış ömrün, öldüm dedin
Aniden uyandın
Hızla depara kalktı düşüncen,
düştün.
Kaldığın y...
yara, göğsüm etine kavuşmazdan evvele
acım şarkıların kurşunuyla vurulmadığı zamana
dönebilsem
oysa bir ok nasıl davranamazsa hiç atılmamış gibi
hasret d...
bir elmayı güle bölmek zormuş
onlardan öğrendim
pabuçsuz tufanları giydirmek için
dudaklarıma keserdim ham ikindiyi
üryan fakat hakiki adımlar yandı
yaş...
Küplüce'nin bitişiğinde park
Şimdilerde huzursuz bir salıncak
Zamanında danslar edilmiş belli ki
Hem bir değil, ikisi şahit
-Biri gizli-
Bir kez rengare...
En çok doğadayken sevdik;
Çayı, türküyü ve özlemeyi.
Doruklarda yaşadık,
Hüznü ve acıyı.
Mutlululuk ise hiç eksilmedi
Sol yanımızda...
Dağlara bakan ...
Işığın politikalarından uzakta, karanlıkta...
Dileğin, söndürmekse dünün mumlarını
Aç kollarını, alacasında günün,
Bu aşkın hipotenüsünü gerelim sevgili...
seni bekliyorum simsiyah gecenin içinde
gözlerinle seni bekliyorum
ellerinle, ruhunla
onlar hep beni istiyor
bir sen istemiyorsun beni
oysa beni ölüm is...
Somurtmayı miras bıraktılar bana
Zamanı saymayı öğrendim
Kirpiklerimi seven kadınlar tanıdım
Hepsine intiharımı izlemeyi teklif ettim
Hiçbiri yanaşmadı
...
Ne gülmekti bu kadar yaşamak
Ne batıp batıp uçmaktı yangında
Yangın ki yangın kalmak ayakta
Bir kez olsun yaşasam çığlıkta
Ne yırtıktı bu kadar yaşamak
...
Gidiyorum ben
Senin şehrinde heyecan kalmamış artık
Aynı şarkının farklı notaları gibiyiz
Bayramların cenaze gibi geliyor bana
Çınar ağaçları küsmüş, kuş...
Dembedem mekik dokudum
Fırat ve Dicle kıyıları arasında
Kürtçe kılamlar yazıp dinlendirdim ruhumu
Lakin yorulmak bilmez bedenimi
ter kokusu sardı
B...
bindiğim otobüs terminalinin yirmi altıncı peronunda
kavuşulmayı bekleyen bir mesafe kadrajlığı
kutsanmış mücadelelerin gövdesel ağırlığına tanıklık etmekt...
Çok küçükken öldüm
Cesedimi bedenimde gizledi Tanrı
İçimde bir ceset taşıdım yıllarca
Küçüktüm, yüküm ağırdı,
Dizlerim kırıldı.
Kırk kez düştüm dünyanın...
Karanlık kutsal amacına ulaştı
Gündüz geceden taştı
Çatlaklara sızdı
Toprak yıkandı, uyandı
Sırlı cama mürid
Gözden dudağa boncuk oldum
Süzüldüm, dü...
Yarın, yaşanan değil beklenen bir şeydir
Unut hatıranı ve anımsa kendini
Işığın düşmanı değildir gölge
Güvensiz denilen yollar
üzerinde yeterince iyi in...
portreler görüyorum,
yirmilerinde delikanlılara ait.
ezdikleri toprak dahi
semadaki top seslerine şahit.
kimi tüfek mermisini kucaklıyor,
çelikten dişle...
Ey can, hakikat deryasında ne ararsın,
O ateştir sen topraktan olmasın.
Bu hakikat ki nuruyla âmâ eder insanı,
Gözünü kapattın diye kurtulduğunu mu sanars...
Yol verin kurak çöller, heybetli sıra dağlar
Hasrettir beni hesapsız uzak yollara düşüren
Bilseler sırrıma en yırtıcı kuşlar bile ağlar
Bir sırdır sureti,...
güneşle okşanınca saçların,
gündüz vakti parlayan ay ışığımsın.
ben, filizlenen tebessümün karşısında
tarumar o beyhude adamım.
yoksul sokağımın fırın ko...
It was a gloomy-foggy night
I saw you, I saw your eyes
In the middle of nothingness
You walked through the darkness
But the light was behind
And the k...
Katran karası bir gecede düştüm yollara.
Amansızca düştüm
Pervasızca kalktım tekrardan
Amacım yaşatmaktı...
Umudum yaşamaktı
Botan'ın güneşini yutt...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok