İki adam tuttu kollarımdan
İki adam benim canıma göz dikmiş
Gözlerimden rengi dudaklarımdan şiiri çekmiş
Uzayıp giden yolları arşınlatmış bana
Tanrının h...
Bir sabah sessizce Ankara’da uyanmışım
Yola çıkmışım şehir kendi kanını içiyor
Ben bir seni biliyorum bir de sensizliği
Yazgılarıma isyan ediyorum
Kalem...
Ben suçluymuşum gibi bakma bana
Ben de bilmiyorum kader ne renktir
Varlığımı eski bir evrak gibi katlayıp iç cebime koyuyorum her seferinde
Ay mı bana dü...
Perde açıldı
Sessizdi kadının tüm çehresi
İncinmişti parmak uçlarından
Nazik nefesi zor geliyordu göğsüne
Biliyordu ki bir cennet vardı bir yerlerde
...
Ben sessizce ölümleri seçtim
Baş tuttum dönmemek üzere gidenlerin yolunda
Yürüdüm, yürümenin olağanüstü çizgisinde
Ben varlığımı çula sarıp sırtıma yükled...
Sanat diye bir kaygımız var. Böyle bir kaygının nasıl var olduğu ve nasıl vücut bulduğu her zaman dikkatimi çekmiştir. Biyolojik olarak hiçbir ihtiyacımızın ...
Mezar taşlarına kazımak varmış seni
Biri yarım kalmış, biri yıkılmış, biri rüyasında irkilmiş
Bir rüzgar bekledim alsın götürsün diye beni
Bir rüzgar aldı...
Bir günah işledim hala peşimden gelir
Kaçarım birkaç insan ömrü
Bulurum el değmemiş bir mahal
Kendimi alınca karşıma
Günahım saç tellerimi eskitir
Kırık...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok