(3)
Hiçbir yerdeyim
O kadar ki
Tanrı henüz yaratmamış burayı
Sorduğum kimse seni tanımıyor
Bana da adımla hitap eden yok
Ölsem ölemem
Ciddiye alıp vur...
Buradan geçti mi
Kendini arayan adam
Kurumuş nehir yataklarından
Kıvrım kıvrım yaralarına
Kabuklar toplayan
Savruldu mu pardösüsü
Ağzında ucu küllü hat...
Demir ağızlı bir canavarın öfkeli tıslamasına benzer, tiz bir ıslık… Değişmeyen, yorulmayan, tekdüze uzayıp giden bu ses, bize aslında ne söyler? Vaktin geld...
ekmekleri tekneler sarmış
gecenin köşesinde aralanan her kapı beni buhranlara davet etmekte
birazdan fırıncılar doğacak
sonra ellerinde gevreklerle açlığı...
Çatırdayan odunlar yavaş yavaş alevlere teslim oluyordu. Soğuk bir rüzgar vardı dışarıda. Hava insanın vücudunu, düşünceler ruhunu üşütüyordu. Nice zamandır ...
Yıllar önce Portakal Yokuşu’nda geçen bir çocukluğun bu kadar çabuk geçmesi ve şimdi Portakal Yokuşu’nu bilenlerin her birinin farklı mahallelerde yaşıyor ol...
Gençken, henüz idealleri varken farklı olasılıklarla ileride yaşamının nasıl bir yöne evrileceğini düşünürdü. Ama asla bunu düşünmemişti, şu an yaşadıklarını...
Tanrı cevapsız bırakıyor sorularımı
Bir umudun ardından koşarken kanayan dizlerim
Ve parçalanmış avuçlarımla
Hayatımın savruk parçalarını topluyorum
Yürü...
Temmuz'un öğle sıcağı tepeme vurmuştu. Üstümde arkadaşımdan aldığım emanet takım elbisenin mi, yoksa gün içinde yaptığım dördüncü olumsuz iş görüşmesinin mi ...
Yusuf Atılgan (ya da tam adıyla Yusuf Ziya Atılgan), ahir ömrüne çok az eser sığdırmasına rağmen Türk edebiyatına son derece güçlü tesirleri olmuş bir yazar....
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok