Zerresine tahammülüm yok dünyanın,
Midemi bulandırıyor döngüsü zamanın,
Üstelik başka ne işi vardır yem olmaktan, samanın?
Neden saklamalıyım samanı, için...
Kudretinden dağları devirecek gibisin,
Ustası canını, yıllar önce teslim etmiş,
Dünyayı ortadan ikiye yaracak kılıç gibisin,
Bir çocuğun edeceği duaların ...
Her geçen gün,
Ölüme yürürken,
Vazgeçip, geriye dönmeyi
Düşünmemi sağlayan,
Bir duraksın sadece.
Ölüm çanı var içimde,
Üstelik bir saatim ben,
Çan çal...
Parmaklarım arası oynaşır zerreler,
İsmini bende alır günahlar,
Küfürleri ben uydurdum,
İcadını ben yaptım yalanların,
Savaşmak için ne sebep var ise,
B...
Soruyorsun,
İnsan nasıl olurda,
Sadece yaşayarak yorgun düşer.
Pili bitmekte,
Yorgun bir saat gibiyim ben,
Aynı duvarda asılı suretimiz,
Sen gündüz sa...
Lanet olası kargaların isyanı,
Kime ki?
Şu toz pembe rüyaların,
Hep üzerine oturup, kurulur
Kara kabuslar, niye ki?
Tek oturuşta bin dua ederim,
En son...
Dünyayı getirinde,
Örtün üzerime,
Bakın titrek dizlerime,
Kundaklayın beni,
Bir bebek gibi,
Kundak edin kainatı,
Her yanından ter damlayan,
Ecel ile b...
Sabah karanlığı, gri bulutlar,
Terminal otobüsü gelir diye,
Yakmamıştım sigarayı korkuyla.
Ne kadar da pahalıydı,
Bir tütün, bir de kağıt.
Yakalı epey o...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok