Saksıda sallanan dal parçaları eğer kafasını
Seni dansa davet eder kurumuş yaprakları
Çalar keman telli boyun köprücüğünün altında
Kulağındaki müzik şehir...
Anlatamıyorum artık kendime hiç lafı
Devrik anlamı olmayan köhne
Cümleler dolanıyor kızıl bir tepside
Şakalarımdan dökülen samanların
Bir tutam ateşin...
Gözlerimdeki deniz, senin yansımanla çırpınıyor,
Her damlası senin sevgin,
her dalga senin hasretin.
Gökyüzü bile kıskanır bu aşkın ızdırabını,
Yıldızlar...
Besliyor revnağı denizin tam şu an bedenimi
ki soran olursa ilerde güzeldi bugünün güneşi
daha sonra ayı
ki bilmeye meraklıysa birileri ilerde güzeldi ...
Ey güzel insan
Kırılmıştı kanatların bir zamanlar
Dönüm noktan oldu 21 yaş
Ne güzel şeymiş yaşamak
Keşfetmekle bütünleşmek
Sonunun gelmeyeceğini bilmek
...
çirkin iltifatlar
uzaklara dalar ruhu hapsolan bi' eyyamgüder rutubetli odasında kokar
çıktı kasırga
tekrar tekrar..
firarına gebeyim yaşımı aldım başımd...
Kendimden birşeyler bırakmak istiyorum
Umut görmediğim bu dünyadan kendimden
Yüreğimden birşeyler bırakmak
Belki bi...
Düşüncelerini ve yaşantını yansıtan bir cümle bulmanın heyecanı…
Yeni perspektifler eklenir, içindeki sonu gelmeyen kitaba.
Niceliği boş ver, niteliktir ön...
Muhtaç olduğumda yanımda olmaman görünüyor trajik
Güller getirseydim sana, olmaz mıydı çok nostaljik?
Duyuyorum sihire inanan insanlar hakkında hikayecik
...
Bir savaş ki bu yıllardan beri süren
Karşımda düşman gördüğüm kendim
Bir adım daha yaklaştıkça zaferime
Kendimi yiyorum üstelik düşmanımda bendim
Çıka...
Üst üste koydum
alt alta yazdım
sen şimdi bunu şiir say.
Yeni bir güneş buldum
ben saksıda çocukluğumu yetiştireceğim.
İmreniyorum dadıma sevdiğimi alabilmek için
Sultan derler bana ardından bir çığlıkla
"Al"derler "bu adamı kocan yap"
Bense tutuldum denize, bu halimi kim ...
Kafese mahkum adam,
ne uzun yolların varmış.
Kimsenin görmediği gözyaşların,
içine bile zar zor akıttığın,
dolup taşarken aklın.
Köşene çekildin,
özgür...
Yağmurlar yağardı geceleri,
Santim santim ıslatmak isterdi sokakları
Dörtonyedide uyanırdım
Cemal Süreya bilirdi, yazardı
'Dışarıya yağmur, yüreğime hasr...
bazen yıllar sürer
bir gün gelir, bir gecede biter bitmez sandıkların
ruhundan kalbinin derinliklerine dek sarmaşık bağlayan
o güçlü, o sonsuza dek kopm...
Dilim bazen anlamsız
Kayıp yitik ıssız
Bir vapur sesi boğukluğu
Boğaz dalgalarımda
İnsanlar gelip geçiyor
Mutsuz yüzler sergisi
Oysaki umuttu yaşamak...
Köpründe kalmış durumdayım
Cennetine giremiyorum
Artık güvenemem
Fakat cehennemine de düşemiyorum
Hâlâ vazgeçemem
Senden nefret ediyorum
Ve seni seviyo...
Ruhumda bir serinliği öldürdüm
Bin yıllığına yola çıkmış bir göçmen kervanı içim
Geceyi çektim gözlerime
Hiç kimse söylemedi
Tuttuğum kırlangıcı öldürmem...
Kaybolur muydu umut tomurcukları içimde
En çetin dalgalarla da boğuşsam
Kaybolur muydu izlerim yolda kazandığım
Kazanmak için kaybettiğim
Ne değeri olurd...
Siliniyorken ruhum, soluk tenimden yavaşça... alıyorum omuzlarımdan yukarı uzanan dalın ucuna kalbimi.
Buna yük derler, duyuyor musun? Bunun adı yük!
Hamal...
Zihnimin kıvrımlarında dolaşan kan kulağıma fısıldıyor
bir çıkış arıyor
Bir kase tuttular kulağıma
Kanım İsa’nın kanına karışıyor
İçen Yehuda mı şeytan...
Duygularımın arasında saklambaç oynarken buldum kendimi
Düzenim alt üst olurken sorgularken bendimi
Yeniden ayağa kalkmak zorken sordum sana
Takındım ruh...
Güzel şeyler söyle bana
Marifetten gel oyunlar kuralım
O zaman bir bakmışsın kenarındayız yolların
Bir bakmışsın rengarenk
Anlayıp güldükçe üstümüzde dur...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok