bazen odamdan çıkıp, mutfağa geçip, bıçağı çıkarıp bileğimi kesmek istiyorum. bu bir intihar yazısı falan değil. sadece his.
kendi içimde dönebileceğim kims...
işte budur benden eksilen,
benden eksilen ruhumun parçası.
yüzümden damlıyor acının her tarafı.
çiçeklerinden sığındığı dualara.
rüzgârlar savruluyor baş...
hüzün kokuyor akşam saatlerinde,
kahramanlığın adı geçmiyor hiçbir yerde,
şiirlerinde bulduğum ölümün,
yaşamaktadır ellerinden geçen seferde.
yüzünden an...
artık hastaneye gitmek istemiyorum. sevdiklerimin hastalanmasını, birilerini kaybetmeyi istemiyorum. ne bileyim, hasta olmak istemiyorum. türlü türlü hastalı...
kendimi kabullenmemek kadar beni üzen bir şey yok sanırım. ellerinden tutacağım bir şey kaldı mı emin değilim. uzaklaşıyorum her şeyden, herkesten nefret ede...
bazen isyana kapılıyorum, bu üç günlük dünyanın pembeliğine kapılıp gitmekten bunalıyorum. ne bileyim, pembe olmasını da isterdim aslında. keşke biraz mutlu ...
bağışlayın onu,
kendinden öncekileri ve sonrakileri de.
bağışlayın işlediği günahları,
kendinden kaçmalarını.
yalvarmalarını duyun, dinleyin onu.
ürkek ...
hayatın huzursuzluğun anlatan bir sürü şiir yazdım. kendi iç huzurumun olmadığını, mutlu olsam da beni yakalayan hüznün olduğunu defalarca söyledim ama ben k...
saçların uzuyor,
her telinde bir acı yumağı belirgin.
ışıltıları sürdüğün yüzünde bin keder,
uzunca bir yol beliriyor.
hayatın her basamağında,
prangala...
marazi bir kayıtsızlıkla işlenen
ruhuma yazılmış ve okunmuş bir manifesto
hangi kitapta yazmış ki sen okuyorsun gözlerimin içime bakıp
ilahi kimine gö...
kim bilir hangi yıllarda,
yüreğimin başına geçirdiğim prangalar.
görünen ışıklar yalanlarla,
ağrılı vücudumun söylendiği kadar.
acılarını anlatmak için h...
Bilemem, ay ışığı neden uğramaz buraya
Güçsüz başımıza yaslanan o daha güçsüz ağrıyı
Neden kanatlandırmaz, uçurmaz
Sonsuz süren bir mevsimdi
diz dize
To...
Bilemem, ay ışığı neden uğramaz buraya
Güçsüz başımıza yaslanan o daha güçsüz ağrıyı
Neden kanatlandırmaz, uçurmaz
Sonsuz süren bir mevsimdi
diz dize
To...
Hayır.
Orada değilim.
Penceredeyim eski, dünü gözlüyorum
Usulcayım ve sakin
birçok şeyle aynı şeyim
Diyebilirim
Telaşlı değilim, hayır
Ellerim durgunl...
Perde açıldı, sirk buz tuttu ve ben kırdım kendimi oradan
Nasıl olduysa oldu, yaşandı bu
Perde kapanmadı hiç ve sirk unutuldu mu?
Hayır. Kendini kırmış ol...
hüznünle beslenen ey mah-ı münevver,
ey mah-ı menekşeler,
sürüklenen dallarında kuşların sesleri,
dağların eteklerinde açılmış çiçeklerin.
bir hasta kadı...
Efendim, geçen yazdığım mektubun size ulaştığını düşünüyorum. Fakat hâlâ geri dönüş yapmadınız.
Ruhum rehin-i fena hâlde demiştim. Ben yok oluyorum efendim...
ey seslenişlerimi duyan nesillerin başlangıcı,
kalbinde çağlayan ufacık ateşlerin korları,
yüzünden düşmüş zülüflerinin damlaları,
yukarıda haykırdığın ke...
yankılanıyor şimdi zihnimde veremli adamlar,
her biri cebinden kağıtları çıkarıp, şiir yazarlar.
uçurumların çıktığı sahil boyunca,
oturup bir de hâlime ö...
şiirlerinin yıkandığı taşların üstünde cesedin,
haykırıyor bana arafta kalmış düşlerin,
gönderme beni yedi kapılı sürgün diyarına,
ellerimi tut, götürme. ...
dil bir güzelden sordu ağyarına,
gülfam duygularının renk karmaşası,
tiryakilerin içtiği son sigaralara,
rakiple gezme, dil sorar ağyara.
yad-ı hazin gez...
Yüreğimde yaşadığım gizlerle
Bir ömrü unuttum.
Sadece yaşadım ve yok oldum.
Ne dağlar dinledi öfkemi
Ne de bir böcek
Sadece ay ve yıldızlar.
Bunca acı ...
"Dilini unutan kavimlerin tarihten adları bile silinir gider. Anadolu, böyle yok olmuş kavimlerin binlerce yıl sonra kazılarda bulunan çanak çömlek kırıntıla...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok