Sefa Köse

Bu şehre taşınırken ne büyük hayallerim vardı kendimden. Yatağa umutsuzluk içinde uzanıp yeni yaşıma adım adım giderken uzun zamandır nasıl boğulduğumu hisse...

sancaktar yüzünü katranlayıp

yüreğini haşlıyor

kaynar kanda

kanın tortusu ağır, kara

cahimi içerlek şarkılar

ufuktan kızıl domurlarda

ve yürek k...

Ne zıkkım şey değil mi?

Doğdun, dünyaya geldi. Sana soran eden olmadı bak arkadaş, doğacağın gezegen şu, kısıtların bunlar, doğduğun zaman bu olacak, doğduğ...

I.BÖLÜM: ANSIZIN GELEN SES

İşte! dedim, yine yaz geliyordu memleketimin dağlarına, bahçelerine. Ancak bu yaz diğerlerinden farklıydı. Pandeminin gölgesi alt...

hızla gelişecek kalbimiz
kalbimiz hızla.
sürgünlerin umutsuzluğunda
kırık kalpler, yaralılar, onulmazlar
farksız çarpanların umutsuzluğunda
ve köprü baş...

Sevilmediğim anları hatırlamak için sevmediklerimi aldım yanıma. 

Sevilmedim ya ben hani;

Sokağımın yabancısı kimse, ona karıştım. 

Sevilmemenin inadına k...

Helsinki'de aşkı arayan Ansa ve Holappa, bir karaoke barda karşılaşır. Ne var ki mutluluğa giden yolları kayıp telefon numaralarından yanlış adreslere, alkol...

Aklıma biri gelecekse, elim hep sana gidiyor
Bindiğimiz vapurlar, seferlerine devam ediyor
On geçeler, on kalalar
Sevmedin mi beni hoşça kal kadar

Hang...

Doğum günüm bugün

Midem bulanıyor dünyanın iyisinden

Midem bulanıyor kötüsünden

Kararmış yaşamaklar tutuyorum avuçlarıma

Dönsün çarkı devvarın,

Mum daml...

evden bir hışımla çıktı,

evren ne biçim karışıktı.

her şey yolundayken bile

dağıtmak hep şıktı.

hem o, düşerken de şıktı,

şeytan sırnaşıktı, derdi “sela...

Beklemek

Üç hecelik

Fakat üç bin asırlık kelime

Sayısız duygunun iç içe geçtiği âlem

Ve birleşmesi gerekenlerin

Ayrıldığı hikâye

Sizi insanlar konusunda seçici olmaya iten nedir efendimiz?

Kimse olduğu gibi değil çünkü sahte yüzler görüyorum sanki hep. Herkes maskelerini yaşıyor. Bu s...

Sen kırılma diye kendimi parçalamaktan nefret ediyorum...

Ağlıyor musun?

Hüngür hüngür ağla

Göz yaşına yaş katarak ağla!

Bugün ağlayabiliyorken değerini ...

Bir kent çığlığı ile başladı tül perdenin mesaisi. Şilteler sersem, kilimler sersem, tüm kırlentler sersem. Aralanan her pencerede bohem zorluklar ve klipsi ...

Evet! İşte böyle oluyor herşey. Batıp, doğmakla, gitmek ve kalmakla, bitip, devam etmekle... 

Vardın yol ayrımına işte. Durdun. Bir kez olsun herşeyi yavaşl...

Kendime iyi gelmek zorundayım. Kendime iyi gelmeyi bilmiyorum. Kendime iyi gelmenin yollarını öğrenmeliyim. Bilmiyorum, belki de seçmediğim sorumluluklarımda...