Ben dilden düşmüş bir heceyim artık.
Yağmur damlaları kadar,
Temiz ve berrak.
Akıpta durmasını bilmeyen;
Göz bebeklerine inat.
Her şeyi anlatır, bir ço...
kanadı kırık, bir kuşun özgürlüğüne kadar uzanan.
masum çocuğun gülümsemesine denk
dünyanın tek şifresi sevgi..
kendi içimizde bir yer edinmeye çalışırken...
Evliliğimizin birinci yılını doldurmaya günler kala şöyle şapkamı önüme koydum. İçinden en çok annem çıktı. Elimi ne kadar içine atarsam atayım elime gelen h...
Bir yuvam yok artık
Ayaklarım vardı bir zaman
Tanrı'nın yarattığı dünyamda koşabilirdim
Aldılar her şeyi mi sebepsizce
Gülmek isterdi belki bir çocuk
...
Unuttuğumu sanacaksın diye korkuyorum
Ruhumu saran karanlık celladımken
Gözlerinden akan yaşın
boynuma dolanan ip olacağını
kim bilebilirdi ki
Sol y...
25 Aralık.
Sekizinci işimdeki ilk günüm. Normal insanlar bu günlerde neler düşünürdü artık hatırlamıyorum bile; belki ilk izlenim bırakma telaşı, bir ay son...
Petersburg şehrinin kenar mahallesinde, pasaklı, küçük bir odada yaşayan, kırklı yaşlarda “Sekizinci Dereceden” bir memur. Hayal ettiği hayatın ve ifla...
Dur bekle biraz! İçimde sana olan bağın kuvvetlenmesi mi, yoksa kendimden taa içime giden yollardan geçmem mi önemli ? karar veremedim daha.
Seni seviyorum ...
Yazmak kaç türlüdür derseniz, iki türlüdür derim, birinci türü yazmanın olanı yazmaktır. Bilimsellikten doğan bilgiden doğan yazmaktır. İkinci türü ise hayal...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok