Sahipsiz bir gölgeyim şimdi
Kaldırım taşlarının arasına sinmişken
Ara sokakların birinden
Kalabalık bir caddeye ilişmiş
Kuytularda çıkarıp benliğimi
Üst...
Derin ve manalı şiirler yazmak isterdim
Mısralarımın her biri birer berceste olsun
Lakin ya uzayın derinliklerindeyim
O eğilip bükülen evrenin içinde yani...
Nazım’ın evinde şimdi
Gece yarısı sularında,
Nazım’ın bulutları buyur ederken beni içeriye
İlk yüksek girişli tavanı, evin geniş pencereleri ve çınar ağaç...
Küçükken yere kırlentesiz oturunca ben
Neden "yer çeker kalk!” derdi
yüzünü buruşturup poşet gibi
bir bana bir betona ters bakardı dedem
ya hava böyle sı...
Kapkara bir gece
Aydınlatan hiçbir şey yok
Sakin ama huzurlu değil
Korkunç diyemem ama bir hayli gergin
Zaman ilerlemiyor sanki
Saniyeler bu kadar uzun ...
Konusu, askere diye götürülen köydeki erkeklerin bir daha geri dönmemesi veya dönerse bile ırmakta ölü olarak bulunup döndüğü köydeki kadınların, yani dullar...
bu uçurumlarda artık yerimi yadırgıyorum,
yere çakılmak eskisinden daha iyi hissettirmiyor.
daha sert olsundu diye düşüşler,
ayaklarıma bağladığım taşlar....
Sevgilim, kız çocuklarını
Eskiden diri diri toprağa gömerlermiş.
Şimdi ise daha doğmadan öldürüyorlar.
Hem bu kez,
Bakmıyorlar kız olup olmadığına bile.
...
1. yıllardır kaybolduğum
yüzünde incecik bir çizgidir.
2. mevsimler değişir
hüzün
yaşandığı günkü gibi kalır.
Bu sıcak ne böyle
Neden ensemde bir mum var
Kime ışık olurum ki bu halde
Yanıyorum zaten yol olsam ne olur ki
Hala körler onlar yananı göremezler
Yaşça ...
ardıçlar, sedir ağaçları yol boyu
aylardan kavurgan mayıs.
hatay'da on iki cehennemi,
güney oteli'nden çıkıyorum
habib neccar'a uğruyorum
odam temizlenm...
her fani etik kuralları çerçevesinde ve kendi kafasında kurabildiğinin yalnızca 10'da 1'i kadar özgürdür. zaptedilmenin karşı konulamaz gerçeğidir bu. tıpkı ...
Ve Dostoyevski, insanlar hakkındaki en büyük gerçeği ortaya attı: İnsanlar acısız bir dünyada yaşayamaz. Acıların kendileri için kazılmış kuyulara girip kirl...
Tanımadığım bu yağmur adın gibi seni getirsin
Adın gibi doğur bizi
Analık et. Bereket devşir mahlemize
Seni soracak ne çok kul karşıma,
Haddini bilme...
Ölemeyecek kadar yorgunum
Olduğum kadarıyla tamamen solgun
En az bir hiç kadar var, bir piç kadar da yokum bu hayatın içinde
Yaşıyorum ama aşıyorum sayılm...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok