Ekmek düşerken
Seni bir eşyayla baş başa
Seni bir eşyaya anlatır gibi
Seni bir eşyayla kaldırdım
Örste açan başakla
Ezilirken de şarkı söyleyebilmek içi...
Bana bir kelime söyle ki
sönmüş güneşimi aydınlık,
eylesin.
Öyle ki bir kelime söylemeliyim ki,
Dünyanı aydınlatsın
Bir...
Ne ettiyse kader etti sana,
Ne bildiysen ondan,
Ne bilmediysen ondan.
Tanrı kadar bilemem ama,
Kızmıyorum sana,
Ne ettiysen bana,
Bilemediğinden
Tanrı...
Kendimi hiç bu kadar fazlalık hissetmemiştim dünyaya.
Herkes, her şey sığdı da bir ben mi fazla geldim hayatına? İnandığım yerlerden defalarca kırılmaktan o...
avludaki ihtiyarlardan öğrendiğim sakinlik,
coşkuyla hayata terk etti kafamın içini
esirgendi benden his veren marifet
iletken değilmişim şairin dediği ...
Kelimeleri tanımadan var olamayacağını anlayacaksın.
Sabrı güne saydırmayı, tahammülü tükenmeden tüketmeyi öğreneceksin.
İki lafın belini incinmeden kıraca...
Yaşamak kutsal değil bu devirde
Hakkı hukuku yok nefse törpüye gerek yok
Yokluk hiçlik değildir varlığımın varı yok yoku çok
Duyguları kemirilmiş vicdanı ...
Bir ben bilirim gitmelerin korkularını
Bir de Yaradan, içimdeki korkuyu
Dur desen de gidecek, kal desen de
Ama yolcu yolunda gerek...
Bir sona hazırlamak...
yılgın hayallerin çocukları kalır umutla
tel örgülü pencerelerde
yükünü atamamış yılların
“yer edinememiş” kendine dönme dolabın eteklerinde
kimseyi fail...
Bir kapının kulpunda buluyorum seni
Çözülmüş bir ayakkabı bağcığında
Kaldırımlar diyorum kaldırımlar
Titrek bir sokak lambasında
Yaman bir acıyla karşıl...
Ellerime avuç dolusu umut bırakıyorsun,
Bana bakıp beni benden alıyorsun,
Günüme güneş olup doğuyorsun
Sanırım sen benim her şeyim oluyorsun
Seher vakti ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok