Her bahar biraz daha çirkinim sanki
Her sabah biraz daha serseri.
Kimdi o zamanla geçer diyen bahir?
Geçmiyor işte ver şu neşteri.
Varlığına her aynada l...
hangi yolun yordamı çare bulur
gönlüme
sebep ararken uzaklaşmışım kalbinden
kalamayacak kadar umursadım seni
gururumu bir kedinin başı gibi
okşama ...
biliyordun,
o kıyıya hiç geçmedim
peki sen bu yolu neden seçmedin
kırıklarınla kalbinde, sessizliğin yüzünde
ben de hiç umudu saçlarından ölçmedim.
seni...
on emir vermişlerdi bana
uymamıştım birine
kendimi öldürerek
ve cesedimi sürüyerek
çıkmıştım
gençliğimin yamaçlarına
alnımda rüzgar
yüreğimde dinamit
...
Sabırsız o tan vaktinde
Işkın tepelerimin coğrafyasında güneşler açar da
Demir çağı neslimin kanat seslerini tırpanlarsa
Tükenmez olur rüzgâr yüklü öfkele...
güzellik,
bakın ona mucize yaratıyor.
hafifletiyor onları
sözüm ona onların başındaki kıvrım bukleler, ...
Şahsiyetlerinizin kilitlerini tefecilere emanet edip
Manasız, çölde sadakat ağacının yeşermesi,
Sadaka olup size dönmesini beklemeniz.
Bu bir ihtardır anl...
Tabii ki yumruklayacağım surları
Ben bu şehre ölmeye gelmedim
Ki ölmek kaçmış bir trendir.
Bir kadın bana bağrını açıyor
Toplumu bana acırken görüyoru...
Evvelini zahir etti caddeler
Saçlarını hangi yangın taradı?
Ellerini sürmediğin oyuncaklar, pazar poşetleri,
Bozuk paralar ve ben
Öpmek istedik parmaklar...
Güneşin eşi düşerken
Güneşin eşi üstüme
Sustum
Kristalli bir avize olup kendini suya yansıtırken güneş
Ekimin daha başında, el değmemiş bir deniz tanıdım...
Kafamın içi tanımadığım yüzlerce yüzle dolu. İstilacı gibi kök salıp yerleşiyorlar, yeşeriyorlar. Boş konuşmalar, afralar tafralar, taraf olmalar… Bayağılığı...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok