Atlarla geliyorum, atlarla
Rüzgarların koynunda kalmıyorum
Beni bir yıldız paresi, alev haresi,
Dünyalık sevmelerde yürek yaresi bilsinler
Bilsinler ki s...
Gizem hiç çalışmak istemiyor. Evden çıkmak da istemiyor. Evde pineklemek istiyor.
Ama pazartesi günü işe, eğitime gidecekmiş. Bunun için Gizem çok üzgün.
...
Yaz mevsiminin haziran ayıydı. Saat sabahın yedisiydi. Aslı, yaşadığı kasabanın güneyinde bulunan benzinlikten bir miktar yakıt aldı. Bu yakıtla gideceği yer...
Rivayete göre, Hızır adlı bir genç Pir Sultan’ın adını duyup ondan feyz almak için yanına giden köylülerden biridir. Hızır, Sivas’ın Hafik ilçesinin sofular ...
Her yıl Cumhuriyet Bayramında
Atatürk’ün sesini duyar gibi olurum,
Bir memleket yaratan sesini;
Okulda, fabrikada, tarlada,
Kışlada, Mehmetçiğin dudağınd...
Şiirin şarkıya dönüştüğü o dizede bekliyorum
Yüreğim yaprak yaprak dökülüyor
Gece tek gözünü iyice açmış
Ay ışık saçtıkça sularımı yükseltiyor
Nehirle...
Yuvarlanan taşlar gibi durduk aniden
Rüzgârın devirdiği plaj şemsiyeleri gibi uçuştuk
Küçük paraşütlerdi kalplerimiz
Güvenli inişi kollarımızda bulduk
...
Bir acı koleksiyonu var
Kimseye göstermemek üzere hazırlanmış nadide parçalar
Ara sıra güncel bir derdi yoksa aşağı iner bakar Huzursuz bodrumuna giden toz...
Mutluluk değil, kopukluk değil.
Üçüncü bir yol belki iyi gelir
Sensizlik değil, senle hiç değil
Yalnızlık güzel ama acı gelir
Öptüğün dudak susmakta
...
Nasıl ki kaybeder ruh şeklini,
Nefes dediğin nasıl ki,
Kaybeder kendinden dışarıda kendini?
Nasıl ki çok kısadır rüyalar?
Bir ömürdün sen bana.
Nasıl ki...
İnanmıyorum.
Bilmek istiyorum, ne çıkar bundan.
Beni yaratan yüceler yücesi,
İnanabildiğim için mi göğüs kabartacak?
Ne yani?
İnanmayıpta, bilmek isteye...
Dünyanın en çirkin insanına.
Dünyanın en çirkin insanıysan eğer sen,
Güzelliğin zerresi, sende olmadığından değil,
Senin alev alev yanan,
Henüz isim veri...
İnandığımız tüm davaların emperyalizme satıldığını görmüş gibi boş gözlerle bakıyorum hayata. Uğruna çabalayacağım hiçbir şey kalmamış kadar inançsızım. Savu...
İnsanın insana tapuladığı yeryüzünde pasaportlar anlamsızdır, gümrük kapıları saçmadır, iki adım sonrasındaki toprağa adım atabilmek için lazım olan evraklar...
Otoritelerden ve hiyerarşi içeren tüm düzenlerden nefret ediyorum. Düzen adı altında insan köleleştiren ucuz kaoslardan. Her defasında pazarlananın 'insan' o...
Sıcak bir yaz günün ardından güzel bir günbatımı portesi sunan güneş artık dağların arkasına saklanmış ve karanlığı çekiştiriyordu. Hava artık yavaştan serin...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok