Unutulmaya mahkumdur eskiler,
Unutamayan eskiciler...
Dört bir yana duyururlar aşklarını,
-Eskici,eskici eski mallar alınır!
Senin eşya diye baktığın der...
Kelimeler içinde susuyordu gece,
Bütünleşip toplaşan dizelerle haykırıyordu gece.
Bitiyordu, mum ışığı sönüyordu içlerde.
Kendi mumuza üflüyorduk!
Umut m...
Sen hiç öldün mü? Hiç vuruldun mu ömrünün ilkbaharında? Endişeyle uyuduğun kaç gecen oldu? Beton yatağın oldu mu hiç? Sen hiç kardeşinle toprakta oyun oynama...
Düşünmüyor değil insan.
Böyle koşturmalarım nereye?
Bu koşuşturmalar niçin
Tek bir sona çıkıyor hepsi,
Tek bir son…
Hep farkında insan,
Her zaman dilin...
Ben pırıl pırıl bir gemiydim eskiden.
İnanırdım saadetli yolculuklara.
Adalar var zannederdim güneşli, mavi, dertsiz.
Bütün hızımla koşardım dalgalara.
O...
Başlat kantoyu nehir. Dolunay bizi tanısın.
Yüzünün uyardığı özgürlük
ve sen bugün en az iki kere varsın.
Hem bak loşsun üç kere, dört kere hoşsun yani: b...
Çıldırmamak için kendimi zor tutuyorum. Sürekli kendini öven ve diğer insanlara donuk kalan bir adamla nasıl evlenmiş olabilirim. Mutfak masasında oturuyordu...
Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek
Aşksız ve paramparçaydı yaşam
bir inancın yüceliğinde buldum seni
bir kavganın güzelliğinde sevdim.
bitmedi daha sürüyo...
İnsanlar garip
People are strange
Bir yabancı olduğunda
When you're a stranger
Yüzler çirkin görünüyor
Faces look ugly
Yalnız olduğunda
When you...
İnsan, içindeki boşluğu dolduramayınca sayfaları doldurmaya koyuluyor. Nasıl ki bazı anılar, hep orada kalsın istiyorsa bazı düşünceler de değişmesin istiyor...
Bir araya gelişlerimizde içimizden fırlayıp çıkmak için sabırsızlanan sözlerimiz vardı eskiden. Herkes okunacak canlı bir kitap gibiydi. Merakla beklerdik bi...
Göğsümde bastırılı duran bir tedirginlik
ve eşlik eden
dalgınlık,
dargınlık,
dağılmışlık.
Beni bulduğunda
ve seninle durduğumda
gerçek benliklerimiz s...
Üzebilir mi insanı bir fotoğraf
Üzebilir mi bir yatak parçası
Üzebilir mi bir hastane tabelası
İlk gördüğü anda gözlerini doldurabilir mi
Kalbini sıkıştı...
Sana gönülden teşekkür ederim adam
Sanırdım ki kuşlar bir gökyüzünde uçar
İçimde uçurduğun kuşlar için
Sanırdım ki balıklar bir denizle anlam bulur
Teşek...
kucakla beni
kökleri bir ölünün kokuşmuş gövdesini saran ulu bir çınar gibi
elleri yazı yazmaktan yorulan bir yazar gibi
kucakla beni
ölümü ve doğumu fıs...
her saatin köşe çıkmazlığına
payıma hulyâlı bir yenilgi döşeyen ey
senin adınla
etime mıhlanan ayeti, gözümden uzak olana kurban ettim
aynı cümlenin zik...
seni de diğer yaralarım gibi saklayacağım herkesten,
ruhumun en derinliklerinde.
uzun uzun daldığımda,
konuştuğumda,
sustuğumda,
sahil kenarı gün batımı...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok