Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Eşsiz bir senfoninin içindeyim,
Keman yayları duygularıma eşlik ediyor.
Aşkın ve acının izinden gidiyor.
Her bir tel yüreğimin en derininde,
Kayıpları...
Hüzünlü bir peygamberin
gözyaşı kadar masum bir gecede
ben dâhil yüzlerce müntehir
senin için kızıl nehirler yarattık.
Ziyankâr tebessümlerinin
parçalad...
acıya doğmuş etim
yorulmuş
oturduğu yerden
mutluluk mayası ekşimiş günlerimin
iyice yoğuruyor dünya bizi
-hamdım
pişmedim
ama yanıyorum-
tevellüt çey...
sorma bana neyindir bu yaslı hava
ne arıyor gözlerinde kara bulutlar.
dokundukça gelir hatıra oysa
-bihaber-
anı sanıp da biriktirdiğimiz acılar.
yol ne...
Dilimin ucunda bir jilet,
Cümlelerimi kesiyor.
Niye hayret ettiniz bu kadar?
Kendi nefesiyle okyanusu boğuyor.
Saatten haberi yok, belki de
Vaktini örtü...
bütün hüzünler birbirini kovalıyor
bilinmez bir ovada
atlılar koşturuyor
çağrıldığında gelen yabancılar
hasat bekliyor, yaşam dileniyor
yok olması gerek...
bu ne güzel bir rüyadır sevgilim
uyanmak ayıp kaçar
bu öyle keyif veriyor ki ruhuma
hislerimin aynasıdır salıncaklar
sallanıyoruz bir sarılmanın çocuklaş...
aynanın içine hapsolmuş kadın,
yansımadan ibaret.
karşısına dikilenlere karşı alaycı.
her biri yanılsamadan ibaret.
onlar
aynanın karşısında açarken avu...
I
kendimi arıyorum, bir sokak başında
elimde bir torba kanla
her bankın altına bakıyorum ve
her sokak lambasının üstüne
gözlerime silgi tozundan perdele...
Daha iyisi olsun isterdim
Dünya başıma dönmeden evvel
Ben şimdi kudurmuşun sustuğu,
Dost bir yerde gam yüklenmiş ki,
Omuzları titredikçe dizlerim çözülür...
Anlatacak pek bir şeyim yok.
Boşluğumu boşluğuma çarparak büyütüyorum o şık kurbağayı
Gözlerim birçok şeyin katili
Hissediyorum
göğsümde koşturan korkun...
Senin gökyüzün nasıl?
Sıcak mı?
Soğuk mu?
Yakıyor mu tenini yüreğimi kavurduğun gibi?
Ya da üşütüyor mu seni bu dengesiz alemde kırarak?
Çöle dönüştü mü...
Işık, huzur, nefes...
İki akasya...
Mevsimin en yeşil günü
Bir cumartesi
Huzur, ışık, nefes
Sese susamış iki insan...
Bahçenin tam ortasında
Tahta sa...
gökyüzünün gözleri,
altında gecenin karanlık etekleri,
ufukta, çok uzaklarda gözlerin.
bir boşluğa sarılmak mıdır aşk?
belki evet.
yokluğundan bu yana,
...
Ben bu gece de uyumazsam ölürüm sevgilim
Sensiz uyumam son dakika haberi olarak düşer ajanslara
Şahıs şirketleriyle çürütülmüş piyasalardan geçtim
Kamusal...
boğuluyorum
hangi karanlığın elleri bunlar?
kederle çizgiler yüzümde
hangi denizin kıyısına kaçsam
orayı bulandırıyor.
büyüyor yalnız...
Yalan kır atı olmuş
Mahmuzu şakaklarımı parçalıyor
Yaygaralar kopuyor umutlarımda
Şimdi ben varamazsam gençlik pınarına
Ya kaybedersem benliğimi fütursuz...
gökyüzünü mavi
ateşi kırmızı bildik seninle.
birlikte geçtik bu çağdan
dayanılmaz sancılardan
onca gönülsüz davetten.
birlikte tanıdık akrebi, örümceği....
Bazen okuduğun tek bir dize
Sıyrılır diğerlerinin arasından
Süzülür gözlerinden içeri
Akar kalbinin en derinine
Değer bir boşluğa; çaresiz, suskun
Niced...
Hayalin var
Gözlerime perde çeken
Sen varsın
Seviyorum
Mutluyum
Sanıyorum kalbinde bana yer var
Bilmiyorum kaç kere kırıldı
Bilmiyorum kaldı mı geriye...
Şu anda paralel bir evrende
aynı yıla girmek üzereyiz.
Ve sen bir gökdelenin en üst katından
yıldızlara bakıyorsun.
On. Dokuz.
Yanına atlıyorum sekiz....
Biliyorum gelecek o gün de,
Hangi gün gelmedi ki?
Yediğim yemekler tatsız,
Kalbimin bir yarısı ıssız.
Önce de çok konuşmazdı ama
Oğlun şimdi tamamen ses...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok