Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Sürülmüşüm yedi kıtadan
uçsuz bucaksız diyarlara.
Ay küsmüş, kan akmış bir yıldızdan.
Tanrı beni hatırlamış, ben Tanrı’yı hatırlamışım bir an.
Bir metrop...
Merhabalar, kasvetli kalenin prensesi!
Er ya da geç, en tepe kata gelir yüreğimin sesi,
Razı gelmez pek aklım ve ağzımın dili,
Habersiz uçmak ister gözcül...
ayakta alkışlarım tek kollu ayrılığı,
bir cuma günü kapımı sessizce çekip çıkacaksa eğer.
burası ümidin buram buram tüttüğü bir ocak değil,
burası hayal k...
Dehşet ve vecd arasındaki tekinsiz sarkaç
Mucize arzusuyla tedavülden kalkan huzur
Sıkıntı ve anlam arasında geçmişin yükü
İnanmaktan öte anlamak mı
Yoks...
Korkarım ki
kendimden çok şey bekliyorum.
Ve korkarım ki
bunu durdurabilecek hiç kimse yok.
Yolun sonuna koşa koşa gidip
kendimin bana yetişmesini bekl...
Şehir uğurlama merasiminde en beyaz karlarla
zihnimin oyuklarındaki minik kızımla
Minik kızım
yaşıyorum zihninin oyuklarında
Böyledir bırakmayız yakamızı...
Sanmıyorum bir berede bulacağını aynı kokuları
Gerçek oldu korkuların
Sesi, rengi gözlerinin, kayboldu anıların
Kırıldı hayallerin
Şimdi onları al ve
Bi...
Özlemek bir güneş gibi
Parıldayan ışınlarıyla
Bende bir yer eder gibi
Hasırlı bir yer...
İçeriye girer güneş.
Bir yer eder,
Bir yel eser,
Bir dem gi...
Geniş avlular hayal ettim
Kalabalık aileler
Şadırvanın çevresinde koşuşan çocuklar
Kuytu köşede ulu bir çınar
Upuzun bir sofra
Dünyadaki açlığı bitirece...
bekliyorum
ellerim kucağımda duruyor
göçmen kuşları önümden geçiyorlar
mucize
benim bu denli bekleyişim
bu denli sürükleniş
tek bir dalımın olmayışı
v...
Günlerin evveline saklanıyorum.
Sanıyorum ki çocukluğum vefalı dosttur.
Sadakatini ölçüyorum ötedeki oyunların
Düşüp kalktığım sokakları sarınıyorum.
İha...
Huzuru simgelerdi yağmur,
Ta ki kelebeği uçmaktan alıkoyana kadar.
Sessizlerin sesi olurdu rüzgâr,
Yuvasından olan kuşun çığlığına kadar.
Temize çekerdi ...
Ellerin ellerime değdiği zaman durulurdu ruhumdaki tüm sular.
Yanakların, deniz rezenesi gibi kokar,
İçime çeke çeke öperdim.
Sudan çıkmış balık gibi çırp...
Seni düşündükçe deliriyorum
Ben daha senin tenine dokunamamışken
Sadece bir kez sımsıkı sarılıp kokunu içine çekmek için
İnanın bana her şeyimi verirdim.
...
sar ve çek Lilika
parmaklarımın arasında gören olduysa seni
çoktan kaybetmişiz demektir
demek ki daha kaybetmemişiz
peki ya kazandığımızı kim iddia etti
...
yaşamın kirli sularında yıkandım
elimi her attığımda dökülen saç tellerim
hiç bitmeyecek gençliğimin baharındaki gözyaşlarım
mevsimleri saymayan depresyon...
Kara bir göz,
Kara bir saç,
Kara bir umut...
Fazla kumral kaldım
Sevgiye, aşka, esarete
Ben esarete hasretim.
Kitap kokulu kadın!
Bitti sayfaların ve sindi kokum,
O yüzden ben kokulu sayfalarına,
Dört, dikenli papatya koydum!
Sakladım seni yüksek tozlu bir rafa!
...
gözünün en içinden tanımak seni
parmak uçların ezberlesin beni
bir arkadaşlık bu, ebedi
gece yarısı veyahut gün ışığı
koca bir günün en güzel anı gibi
...
Gözlerini kapattığında gördüğün yüz olmak istiyorum
Her gece ihtiyacın olan dokunuş olmak istiyorum
Hayalin olmak istiyorum
Ve gerçekliğin olmak
Ve ikisi...
Buraya vakanüvislik yapmaya geldim hayalet
-bilirsin bir süredir tek uğraşım bu
Nereye gidersem gideyim gözüm hep uçurumlara dalgın
Az kullanılmış hislerl...
İçimde çırpınan bir şeyler var
Baş ucumdaki yarım bardak
Suya hasret
Günlük kelimelere mahkum dilim
Kendi hikayemin nefesimi kesmesi yetmiyormuş gibi
Ki...
Bir kuş tüyü salına salına düşüyor
Ormanlık bir alana,
Safi kum çöllere,
Beyazlara bürünmüş soğuk vadiye
Cam gibi, ayna gibi parlaya parlaya,
Tam da düş...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok