Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
İşini bitirmiş bir gassal yerleşti dimağıma
Selamladı kıvrımları,
bir mihnet tohumu ekti
Dimağımın çok iyi tanıdığı bu tohum
Filizlendi, kapkara bir fida...
Geceyi ayıkladım, birazcık gıdıkladım. Hareket kattım donmuş on ikiye. Saat sanki hep on ikiymiş gibi geliyordu ben onu götürmeden önce. Bir çerçeveden geçiy...
Dönme dolap beni yükseklere çıkarır ama nahif davranır, çarpmaz sertçe yere. Keşke kalbini yerinden söküp bir dönme dolaba takabilseydim. Senin gibi alelâde ...
Berrak, kül, gamsız ve sapsarı
Kursağımda kaldı,
Sürüsü kurduna teslim olmuş çobanın haykırışları,
Çekin kılıçları, kırın kirişleri.
Biraz mahzun çizdik ...
Ah bu şarkı,
ne zaman rastlasa bana,
20 numaralı koltukta,
Cam kenarında,
yolluksuz bir yolculuğa çıkıyorum.
Yol kenarlarının en güzel olduğu o vakitler...
Bir dünya olsa ikimizi de birlikte saran, koruyup kollayan, bence seninle dünyamız pek neşeli! olurdu. Aslını söylemem gerekirse şey... Nasıl olurdu? Düşünse...
Bir gün Rabbim seni ikna etti bordo bir ruj sürmeye.
Dudağının kenarından taşırmamak suretiyle,
O gün bittik.
bir gün sen musluktan su içmeye karar verdin...
Tahminimce kırk beş metre yüksekliği olan bir tepede oturuyorum. Öyle gün batımı falan yok, şairane bulutlar henüz göstermedi yüzünü. Hava aydınlık, olabildi...
“Beleşten” görmedim hiçbir acıyı,
başıma taç etmedim
Siftah, ne zamanki yaşımı doldurdum,
Arsızlaştı iyice yongası,
Alacaklı çıkardı bir de.
Akıbetimi ...
Bir çocuk telaşından kopmuş gibi,
Kulaklarımda çınlayan sesin.
Mezopotamya'da büyüyen bir çocuk gibi,
Top tüfek arasından bana çığıran.
Plak dolabından rastgele bir plak alıp eski pikaba doğru ilerledi. Plağı yerleştirdi ve her zamanki gibi turuncu loş ışığın altında bulunan siyah koltuğuna o...
Nasıl başlamam gerektiğini unuttum yine
Bi şiire nasıl başlanır
Siz hiç şiir yazdınız mı
Öyle durup dururken
Ağzınızda dünden kalma ve ısıtmaya üşendiğin...
Yıldızlar ve gökyüzü; kalem ve kağıt.
Yıldızları görmek için kafamı pencereden çıkartmam gerekiyordu. Ama hava hep yağmurluydu. Ben ise parlamak için güneşi...
kirlenmiş hissediyorum büründükçe bu politik kimliğe
Keselesinler beynimi
Bir de süpürge çeksinler
Anamdan çıkmış gibi saf olayım istiyorum
Gerçi 20. yüz...
Bir meyve severin, elmaya karşı günden güne büyüyen nefreti üzerine bir hikaye bu. Ana kahramanımız tabii ki bir insan. Milyonlarca ölüme sebebiyet veren, ke...
Uzun zamandır yapmadığım bir şeyi yaptım bugün.
Aynaya baktım.
Gördüğüm suretten pek memnun kalmadım.
Daha sevecen olmak için makyaj yaptım.
Biraz ren...
Biçimsiz nefretiniz darmaduman
Zulüm sizinse şeref bizim.
Dökebilir mi yeni bir şahi
Macar Urban Usta?
Var kapatılacak çağımız
Tasması iktidara bağlı;
...
Orada mısın?
Aramızda iki metre var
Bedenimi, armağanınla ağacın köklerine karıştırmışsın.
Pek az zaman kaldı.
Orada mısın?
Atamadığım kahkahaları duyuy...
Öğleye doğru uyandığımda kendimi oldukça iyi hissediyordum. İşe gitmeden önce bilgisayarımı açıp gelen kutusunu kontrol ettiğimde beklediğim üzere hocamdan b...
Aceleye gerek yok.
Kıvılcımlar saçmaya gerek yok.
Kendinden başka biri olmaya gerek yok.
Bütün bu cinsiyeti cinsiyete, niteliği niteliğe vurmak; üst...
"İnsanın kaderi ruhunda yatar"
Alfred Adler
Yaşam, seçtiklerimiz ve seçildiklerimiz arasında doğan çelişki, paralellik üzerine kurulur. Bu ilişki basit bir...
af buyurun paşam
siz hangi telin çığlığısınız?
uzun zamandır seçmiyor gözüm
kalbimde katarakt var
hadi yarım hikayeler yazalım
tekerrüre sadakatimiz tar...
Seslendikten sonra masanın başına geçtim, kendime demli bir çay aldım. Kafamı öne eğmiş, hepsinin tamam olmasını bekliyordum ki ona göre bir an önce şu işi h...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok