Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Sarhoş bir gönüle,
Sorular sormakta ne?
Üstelik gemilerin,
Tüten bir bacası yok artık.
Düşünsene,
Gri, siyah beyaz,
Fotoğraflarımızda olamaz artık.
Ka...
Sağır sesi bilmez,
Kör ışığı.
Günahkar cehennemi bilmez,
Mazlum cenneti.
Sen özlemeyi bilmezsin,
Sen beni bilmezsin.
Sağırdır kulakların duymazsın,
Kö...
Bir düş perdesi aralanıyor
Uzak diyarların ıssızlığında
Varlığın yoklukla imtihanında
Sessiz bir haykırış yükseliyor derinden
Rüya ile gerçeğin kesiştiği...
Bir zamanlar yıldızlar parlıyordu gökyüzünde,
Aşkın gizemine kapılmış iki yürek, birbirine süzülüyordu.
Sevgi, sadakatle dokunmuştu kalplere,
Gözlerde umu...
Kal biraz daha,
Gençliğimiz kanlı bir meydanda
Bin tövbe ediyoruz
Burada, içtiğimiz antlara
Kal biraz daha,
Veda saatimiz fersah uzakta
Ayrıca
Elde ...
Bugün sabah erken uyandım
Penceremde hafiften yağmur
Kalkıp en köşesine dayandım
İçimdeki özlem büyük mağrur
Masamda en sevdiğin çiçekler
Sanki odam...
Nefesinden nefes yaratan Allah,
Geçiremedi bi' nefesimi nefesine.
Ateş oldu aktı içime,
Yandı kor oldu, kaldı içimde.
O kor ki kalbimde,
Yandı, yeniden ...
Parası olmayınca insan,
Tek kadehte sarhoş olmak istiyor,
Aşk olmayınca avuçlarında insanın,
Pür hevesle, ne varsa vasat onu istiyor.
Yüzüm yok, sert bir...
Açar mı sandın yüzünde güller ?
Görür müsün gün yüzü bensiz ?
Aşkından harap olmuş gönüller
Yine çekip gider misin nedensiz ?
Sen kokuyor yazdığım her ...
Bir çayı sıcak içmeyi severim,
bir de çorbayı.
Öyle dumanı üstünde ,
içtin mi içini ısıtacak,
hatta biraz yakacak d...
“Belki de aşkın kandırmacalarının aşkın kendisiyle pek ilgisi yoktur. Belki de bu, insanın kendi iç mücadelelerinden kurtulmak için bir başkasının sevgisini ...
Gel,
Mahşeri birlikte yaşayalım.
Seni görünce...
Arafta kalıyorum.
Kıyamet kopuyor
Kalbimde;
Hayatımdaki en ince çizgimsin.
Sur müziği eşliğinde,
Dan...
Betonun belleği yoktur. Üstüne basan insanların hangi makamda olduklarını, ne kadar maaş kazandıklarını, en son hangi kitabın altını çizdiklerini bilemezler....
Şu sıralar aşk yiyorum, aşk içiyorum,
Aşk tüketiyor, aşk yazıyorum,
Yanlış anlamayın azizler,
Ne fahişeyim, ne bir zenci,
Ne kırk ayaklı bir günahım ben,...
Aşk var mı? Yok mu?
Tartışmakta ne fayda?
Sen ki aşk, tanımazsın beni.
Sen ki,
Gidiyorum desem tutmazsın beni,
Mabedimde gizli bir yara,
Kaşınıyor duda...
Yazarken bunu dinledim.
Göcekteki yat limanında dalgalanan denizin turuncu ışıltısına dalıp gitmişken geldin aklıma ve fark ettim ki ne dargın ne de kızgın...
Bir bardağa su koyun ama haddinden fazla! O bile taşar değil mi ? Bir sınırı vardır canlı cansız her varlığın... Hislerin de fazlasını yürek taşıyamaz. Ne ol...
Kimsin sen bu aynada görünen
Üstüne giydiğin sadece bir beden
Kimdir sana yanlış yolda olduğunu söyleyen
Her yolun sonunun O'na çıkacağını bilmeyen
Doğru...
Herkesten kaçmıştım da ona yakalanmıştım.
Kapının aralığından aynaya bakan suretini gördüğüm an anlamıştım ve o taze hiçbir şeyin farkında olmayarak saçlar...
Başarılı ilk türk romanı olarak kabul edilmiş eski bir roman.Talat ve Fitnat'ın acılı aşk öyküsü sadeleştirilmiş türkçe ile daha anlaşılır duruma getirilmiş,...
Yılın son evreleri,
Ilık bir sonbahar gecesi,
Kafan yine çok karışık.
Eylül ayı seyrediyor seni.
Sokak lambaları birer birer parlıyor.
Gece bir anda içi...
Bir duman al şu sigaradan,
Bir şey anlayayım içtiğim zıkkımdan,
Şaraplık üzümleri sen döv,
Bir ismi olsun içtiğimiz zehrin.
Katlanıyor insan,
En büyük...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok