Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.

İçimdeki asiye atılı tokatlardan

Nasırlaştı ellerim

Gayrı içimde uysal bir çocuk

Ve şimdi ellerim asi

Gelincik çizmek istiyor elim gelincik gelincikle...

Yangınlar,

Kahpe fakları,

Korku çığları

Ve irin selleri, aç yırtıcılar,

Suyu zehir bıçaklar ortasındasın.

Bir cana, bir başa kalmışsın vay vay!

Pusatsı...

Gençtik

Bir yaban sevgiyle genzimizi ıslatırdık

Gençtik ve günün hışmıyla yobaz

Anın tadıyla tıknaz

Halimizce bir haz

Zaman, karnımızdakilerle tarta...

Yolun başına dikilmiş 

Sopasıyla tahtıyla

Ardarda biriken güz 

Karı avuçlarında tutan gök 

Bırak inadı

Sana incili kaftanlarla sunduğum umutlarımla 

Bi...

🎶 TÖVBE 🎶

İçimde tüm şarkılar,
Bir yangına uyandılar..
İçince dün, şarkılar,
İhaneti bağırdılar!

Tozunca tüm anılar,
Maziye saldırdılar..
Kırıldı ...

Hiç oldu mu sizin de

Ben Türkçe konuşmuyorum yahu?

Diye sorduğunuz,kızdığınız, sıkıştığınız anlar

Söyleyin bana sevgili Bubililer

Bahsettiğim bahsi geçen...

Sükunetimin saklı cennetine dalıp gidiyorum

Kitaplarımın durduğu rafların sıcacık selamı karşılıyor hemen

Kahvem her daim masamın sağ köşesinde

İçilmeyi b...

Oturup anlatsam,

Günlerce konuşacağım.

Lakin konuşmamaya o kadar alışmışım ki..

İki kelime kendimden bahsedesim yok.

Kendimle konuşuyorum,

Kendime dürüs...

kirli bir sakal giriyor rüyama geceleri

kimi bir düşman

kimi zaman bir sevgili

karanlığı ikiye bölüp yarıyor tüm geceyi

depresiflik dansa kaldırıyolar ki...

Zaman denen gergefte nakışlanan ömür

Nasıl geçer arzın ikircikli yazında

Artık dünyayı, dönüşü kirletiyor inatla

İşte

Zamanın sarsak dilindeki ar...

Başa dönüyorsun. Hiç olmak istemediğin yere, eminliğinden şüphe duyduğun, çelişkilerin bol olduğu yere; karamsarlık ve kararlılık nöbetlerine...

Bunca berra...

Kitap dolu o odada

Yalnız bir başına

Beklemek mutluluğu

En zor olanı

Erimeden durabilmek

İdrak edebilmek sonsuzu

Beklemek en ilkbaharın

Bir meltem es...

Başka türlü sevmeyi bilmiyorum ben

Hayatla çok yüz göz oldum

Oyunun sonu ne zaman gelecek Tanrım

Gönlüm bu yüzyıldan çok yoruldu

Mor yanlışlara pembe diy...

Pörsümüş bir ruhun cırtlak çığırtkanlığıdır bu

Kara basan ayakların vicdansızlığı

Gözlüklü bir tılsımdır kulaklarıma yansıyan depreniş

Irgalamaz olunca g...

Sızamadan duruyor günler gözümün bebeğinde

Taşamamak yaşamamakmış anladım

Tuttuğum her dalı parçalamakla mahir

Girdiğim bu kaçıncı dükkan fil bedenimle

E...

Hiçbir şeye yetişemedim

Her şeye geç kaldım

Yaşadığım yere de benzemiyorum

Doğduğum yere de

İşte yerim yok

Bir işe de yaramıyorum

Saçlarımı dökmekten...

Ayak sesleri yaklaşmakta

Usta

Toprağa basması da haklı

Sonra durdu birden

Göğsü dolduran taze nefes

gerinişinde bayat bir hodbinlik

Cinsine münhas...

Sendeki bu ne hayat

İçindeki kabustur

Önce zihnini kustur

Sonra dilini sustur

Bendeki deri bayat

Tuzsuz, kokmuş bir davul

Ne tat verir ne de pul

...

Sevmek seni, efsunludur, vazgeçilmez

Seni sevmek; hasta olmak, sarhoş olmak... 

Sevmek seni, en biçimli manzaradır

Seni sevmek, bir kış günü karlı sokak.....

Gülünçtür kimi zaman halim

Senleyken devinen pervanenin ıtrı sinerse diye dudaklarıma

Fakat

Gün, alnımı kırıştırmadan batsaydı bir defa

Bu hoyrat, bu bü...

Gökyüzü yere düştü

Durduk yere bir hasret sancısı

Buralarda biraz yağmur istiyor

Susadı yalnızların tanrısı

Baktığım aynalar gerçeği göstermiyor

Susup s...

Zaman fikrimi yolunca

Akıldan, ne var ne yoktum

Hissim çiçekti, solunca

En ince yerimden koptum

Bir yanda hasretinle kaskatı esef hüzün

Bir yanda avuç içimde sanki sedef yüzün

Bir tutam renk olsa da hasretin saçlarıma

Bir buram sen koksa da kafi g...

Yüreğimi kakışlayan önce dindi

Şimdi o kıpırtısının aksi dündü

Sızılarla eğildim cenup ufkunda

Uyluklarımda birikmesin diye zan

Pusuda bekler eğilmedi...