Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
ey doğduğu şehrin kuytusuna yan yatmış,
hükümetlerin gölgesinde serinleyememiş,
koltuklara yapışık arkalara dili temas etmemiş,
parklardan ve çıkmaz sokak...
Mânâsız çırpınış sandığım
Kalbimin halet-i ruhiyesiymiş
Sınandığım
Varlığım
Esbâb-ı mucibesi olmayan bir
Hazine sandığım
Dimağım
Bir muhayyelât-ı gara...
Makyajsız yüzün
Şişmiş göz altların
Haziran ayında giydiğin ince kazak
Düz saçların
Kalbim nasıl bir yapboz yarattı, içine seni saklayıp?
Özgürlük adıml...
Tasviri yok bazı düşüncelerin akılda,
Sonunun nereye varacağı da bilinmez.
Neden söyler ki insan düşünmeden,
Başkasını üzeceğini bile bile hem de,
Zehir...
Ah! Nasılda işliyor kanıma.
Ah! Mine'l aşk, vaveyla sürüsü boğazımda!
Ah! Öldüren bir antagonizma!
Saray odalarının ihtişamı,
Bir doğum sancısı sevinciyl...
Buluşurken anılarla
sessizliğin durgunluğunda,
ne demdir bu içimdeki yangın bilmem ki!
ruhumun içine sızan keder
nasıl kelimeyle açıklanır?
Hangi gözyaş...
Hak ediyorum bu pis laneti,
Şu yüzdüğüm bataklığı,
Damarlarımda akan pisliği,
Yüreğimi saran kötülüğü,
Zihnimi ele geçiren korkuyu.
Ama yine de;
Aşkınd...
İşte geldi
Baharın mis kokusu
Baharın kokusu mu?
Yoksa senin kokun mu?
En zor kararlardan biri
Ama benim cevabım belli
Seninle bir başka şey
Hiç karşı...
Unutulan bir çift göz
Dalıyordu denizin mavisine
Aklı başka yerdeydi
Kendisi ise tam karşımda
O da bilmiyordu nedenini
Gözleri dalıyordu hep bir yere
A...
Kalbimin en ücra köşesinde bir silüet
Nereden geldiği belli olmayan
Kim olduğunu anlayamadığım
Nasıl girdi inan bilmiyorum
Ama nedenini araştıramayacak k...
“İsim nedir ki
Bulutlara yazılır geçer
Yüzüm nedir ki
Akar suya çizilir geçer
Ömür nedir ki
Kurulur bozulur geçer
Sevda nedir ki
Dokunursun s...
Özgür olmak istiyordum hayallerimde
Zamanın sıkışmış boşluklarında gerçek
Çocukça oyunlarımın ortasında kalakalmak.
Yüzüme boyalar çalmak istiyordum
...
Öyle sevelim ki birbirimizi,
Bir fotoğrafa sığamayalım,
her görüştüğümüz gün bayram sevinci olsun,
bir şiirin tüm satırlarını birbirimize yazar gibi
zamanı yok yerine
bir embesile emanet
etmenin, gözle görülür
ayrıştırıcılığı ayağımı burkuyor
çünkü hangi yer
yatağında olursa olsun
göze alınamayacak
...
Bu zaman denen döngüsel boşluk
Hem her şey aynı hem hiçbir şey aynı değil
Uydurulmuş günleri, haftaların
Aylara bölünmüş, mevsim kareleri
Kimse sormamış ...
bir sancı daha okşuyor yüreğimi
sessizliğin yakıyor avuçlarımı
-sen henüz uzakken ait olduğun kalbe-
senden mahrumken bu gök
bir zehir değil de nedir ten...
Şiirle uğraşan bir adam tanıdım
Ezberimdeki bir ayrıntıyı atladım
Şiirlerinde kendime dair bir umut aradım
Sonra ardıma bakmadan bıraktım
Düşündüm, düşün...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok