Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Bölüm I: Yeni Bir Varoluş
Güne umutlu başlamak için çok güzel bir neden.
Yolculuk saati gelmişti, peronda bekliyordu.
Madrabazlar dravdan papazlardı ahras...
I.
Sensiz günlerin izini sürüyorum
Sessizliğim yağmur gibi yağıyor dört duvara
Sırılsıklam oluyorum
Damlalar vuruyor zihnime
Eşlik eder gibi gözlerime
...
Yandım yine derdin ile, ver çâre İlâhî
Versen “bu da benden” diye emâre İlâhî
Yıllar yıllı haydut gibi şeytan ile gezdim
Baktım bu hakir nefsime: emmâre, ...
Farazi kelimelerle kafamda beliren betimlemeler,
Otobüs camından yüzüme vuran güneş haddini zorluyor.
Sınırları aşıyor otobüs şoförü ve karayolu pek dar
B...
Sahi ben neden sermiyorum bir destan?
Sabahın ilk ışıkları vuruyor penceremden içeri
Yıldızlar her zamanki gibi gözden kaybolmuş
Ve minareden yükselen eza...
NAZİ ÇİKOLATALARI
...
Adolf Hitler radyoda
Bin yıl reich,
Bin yıl çikolata yemek...
10 mayıs 1933
Berlin Opera Meydanı
Nazilerin ilk soykırımı
Binler...
Esirger miyim kendimden güneşin doğuşunu
Çiçeğin filizini, kışın ilk karını
Dalınca derinlere, görmeden dibi uyanır mıyım hiç
Damarlarımda barınan düşünce...
Büyük Usta Nurullah Genç'in en bilinen şiirlerinden birisini sizler için seslendirdim. Seslendirmeme ve ardından kanalıma göz atarak bana destek olursanız ço...
Kızıl bulutlar gördüm, masallara konuk diyarlarda.
Şehrin her nefes sahibi gördü bu ortak rüyayı.
Korku, dert, hasret, heves...
duyuldu haberlerde.
Üç di...
Devrek Belediye Başkanlığı tarafından, Rüştü Onur Sanat ve Kültür Derneği (ROSAK)’nin desteğiyle bu yıl ilk kez düzenlenen Rüştü Onur Şiir Ödülü'ne başvurula...
Hiç bitmeyeceği umutları doluyor içime açık lacivert bir akşamın
Boğazımdan tırmanıp köpürüyor, heyecandan açık ağzımdan simsiyah umutlar
Henüz sürerken ha...
“Çiçek olmak zordur, vaktinde açıp kapanacaksın. Koparacaklar solmayacaksın. Zordur çiçek olmak; yapraklarını yırtarlarken hiç bağırmayacaksın. Gözyaşın akma...
benim gölgem hepinizin suratından kirlidir, yanıma dahi yaklaşamazsınız
din adamları bir kenarda dursun
benim dinim topraktır
vahiyler dokuz ayda bir
iş...
Vazgeçmek isteyip de vazgeçemediğin,
Vazgeçtiğini sandığın ama vazgeçememiş olduğun şeyler
Var ve hep olacak.
Mecbur; bugün de uyanmaya,
Güneş gibi doğma...
Hüzünlü bir matem bıraktım sokağın başında
dirensin evimin kuzeye bakan avlusunda
yola revan olurken şemsiyemden saklanmışım
yüreğimden ıslanacağımı bildi...
Ölünün yatacağı yer mezar.
Ben, içime gömüldüm.
Kimileri gökyüzüne yazılar yazar
Ben, yazdıklarımı içime gömdüm.
Öldüm, dirildim.
Gerçeklerden kaçanları...
Beni ezdin, oynadın, tükürdün bir duvara
Eşlik ederdim, durgundum, bilirdim ev ve kasaba
Biri etiket niyetine olsun isterse hayatında beni
Hiç ah demezdim...
“Garip” yazısını Orhan Veli “Şiire Dair” başlığıyla Varlık dergisinde parça parça yayımlamış, sonra yeniden düzenleyerek Melih Cevdet ve Oktay Rifat ile birl...
Yaşadım diyebilmek için;
Geldim, anlaşılan günün anlaşılan saatinde.
Boynuna doladığın sonsuz kızıl yolun üzerinde kıvrılan bir yolculuk istedim.
Yolu önü...
Küçük burjuvazi isteklerle dolu heybem.
Kalenderliğim sınır tanımıyor.
Yazdığım kitap da dâhil,
Kitaplarla dolu kütüphanem.
Tanıdıklarım, tanıdığım gibi ...
Okumaktan çok,
Yazmaya hevesliydi herkes,
Ben seni sevmeye,
Beş gözlü arılar bal yapmaya,
Ve çelik gibi ağlar örmeye örümcekler.
Önce beni beğenmedil...
Katılımcılar:
Türkiye’den Adnan Özer, Ali Ayçil, A. Ali Ural, Dursun Ali Tokel, İskender Pala, Mustafa Özçelik, Mustafa Akar, İdris Mahfi ve Güven Adıgüz...
Kayboluyorum, bir gün bir ağaç altında
Bir gün ise denizin dibinde
Sanıyorum ki benden daha iyi anlayamaz kimse
Sahile yağan karın kokusunu
Sanıyorum ki ...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok