Edebiyat > Şiir

yokluğunda yelkovanın rüzgari

zamanın akışı hızı

kaçıp gitti zaman sanki elimden

rüzgarı kesmek zamanı durdurmak istedim

geçmişe dönmek hatalar yapmamak ...

Ey gönlü güzel, kaşı kara, benzi ak sultanım 

Ateş, ateş olmuşta senle yanan kalbimi görmüş mü?

Rüzgar aheste aheste esmişte saçının telini okşamış mı?

Su...

Yokluğun ayrı dert, gam yürür dudağıma beste beste.

Anılar alevlenir, kulağımda çınlayan sana dair her seste.

Değil yalnız birkaç saat, sensiz aldığım her ...

Leylak düzlüğünde eğrildi

Heves ettiğim bir bulutun

Bile isteye yağdırdığı gerçek

Hufre-i nisyanda müebbet

Anlatmak için çırpındıkça

Pinhan satırlar k...

Gökçen'le Münevver birbirini okşuyordu

İşe gitmeye hazırlanıyordum gün doğarken.

Aşk mazereti yılda on beş gün,

bence çok az.

Kaçak bir suçlu değilsin sen.

Derin izlerin var.

Köşene çekilip gözlerini kapattın ama yok edemedin hiçbirini ve bilemedin nelerden geçtiğimi.

Senden geçm...

Küçücük bir dalgaydın hevesli ve maceracı 

Merak ettin hep düşledin okyanus olmayı 

Azim ve sabırla büyüdün 

Karşılaştırdın kendini diğer dalgalarla 

Yar...

Kalabalıklarda bir tablo

Eserin şimdi seni yansıtıyor

Çünkü beklenmedik bir zamanda

Kendini buldun,özünden bir parça

Çıkıverdi ahenkle dans edercesine

...

Hadi gel duvara bakalım

Var mısın?  

Boyasını, taşını izleyelim

Gözünü çekme, duvara bak!

Baktıkça rengi değişecek 

Taşı  eğilip  bükülecek,

Üstüne üst...

Evvel zaman içinde

Aklıma göçmen kuşlar düştü

İrem bağlarındaki kırmızı güller...

Mintanım'da annemin muskası

Kırk bir kere okunan,

Kırklanan,

Dua'lana...

Nakkaş suya üfledi

Dudaklarında iki kelime titredi

Aşk ve ölüm...

Aylardan,

Rebîu'l evvel çıkmazı...

Bir tarabet esintisi damarlarımda

Bir mayhoş his

...

Her sene düşüm seni yeniler,

Senle başlamak senle bitmek üzere.

Her seni gördüğüm sene yenilir,

Yensen de yenmesen de sofran kurulur.

Üzerimden geçecek o...

Acılarım

Benle büyümüş

Kan bağım var hepsiyle

Vefasızlık edemiyorum

Gömüldüğüm yer gelince rahat

Mezarımı ev zannediyorum

Bir sabah, sokaklar renk cümbüşü,  

Kırmızı, mavi, yeşil;  

Kimi güler, kimi hüzünlü,  

Herkes kendi hikâyesinde kaybolmuş.  

Çocuklar oynar, gökyüzü mav...

Kurdun açlığı değil,  

Çakalın kurnazlığıdır mesele,  

Dişleri sivri, karnı tok,  

Ama hep bir av peşinde.  

Kurt, dağın efendisi,  

Çakal ise gölgelerd...

Bir adım.  

Bazen gözle görülmez,  

Bazen dünya kadar büyük.  

Gülsem mi, ağlasam mı?  

Elde ne var, ne yok,  

Hepsi aynı cebimde.  

onlar seni taşırlarken oradaydım

"ölüm anı" dedim

-böyle cümleler hep mavidir.-

bu devirde çok az kişi mermi taşır yanında

senin sürekli böyle gitmene ge...

Bir seyir koydu masaya

Sevimsiz suratı masanın ucunda

Sökük ahşabı oyuyor gözleri

Yerleşemiyor zamana

Yetişemez adımları

Çıkıp gitse şimdi şuradan

Kim ...

Sanem sanılanın içinden kurtların çıktığı hâl

İlâhi!

Yitirdik aydınlığı, karanlığa gebe olan aydınlığın kölesi olduk

Fecr terk etti

Değil midir hepsi sen...

bilirdim ne hikmetse kıyametin kopacağını

güneşin o gün beni ısıtmayacağını

düşündüklerimin sorgusuz sualsiz vuku bulması

kendime düşmanlığımın başlangıç ...

öyle bir yerlerde eksik kalmış,

hiç yaşamamış gibi bakma 

gülümse kameralara 

yaşanmış bütün acılarına, 

avcında kalan tüm ihtimallere

gülümse

cisimler...

Rüzgâr estiğinde eskisi gibi havalanmıyor artık perdeler 

Akşam ezanına kadar oynamıyor çocuklar sokakta 

Anneler örgü örmüyor 

Babalar montlarının cebine...

Bir kere güldün bana içinin yetim kıyısından

Gamzen, âlemde sönmeyen bir kandil şimdi

Çağırsan, gelir miyim bilmem bu hicrân kavgasından

Sana erişmek iç...

tereddüt nedir bilmeden

bilmeden sorgu sual sırtladım yazgımı,

kavruk göğsüme ıraklar ekledim.

bekledim günlerce.

günlerce odamda haykırışlar,

yüzümden ...

Bugün 24. yaşım da öldü işte 

Göz göre göre can verdi kollarımda.

Hem de onca insanın alkışları arasında.

Önüme bir pasta koydular 

üfledim sura üflerces...