Bubi’ Sanat, imkanı olanın değil yeteneği olanın sivrileceği; insanların şahsi popülariteye ihtiyaç duymadan üretimlerini duyurabileceği ve bu üretimler hakkında yorumlar, eleştiriler alabileceği bağımsız bir fikir platformu.
Sessizliğim,ay ışığında damlayan gözyaşı
Hüzün ve derdin adıdır karanlığın girdabı
Saklarım seni
Bulamazlar ruhumu idam ettiğin gövdemi
Git şimdi canımı...
yaftalanmış bu bakış bu gözlerinin
maviye kaçış trenine annelik yapan bu peron
en mavisinden güncel bir mücadele bu
bu fırtınalı bakıştan süzülen deniz
s...
bir dudağa asılması ikirciğin
içimde bir aynanın sapıtması
ben beşe bölünmüşüm akvaryumda
ben seni çiğneyerek dişlerimde uyutmuşum
gövdeni tarıyorum çölü...
düz bir yolda yürüyor olsan, tüm ilerleme isteğine rağmen hâlâ gerisin geriye gitsen, o zaman bu ümitsiz bir durum olur; ama sen dik, senin de aşağıdan gördü...
yüzük eskisi gibi
durmuyor serçe parmağımda
kalbim o kadar da mühim
bir şey var kadar çarpmıyor
aynı kentte sahil şeridi
boyunca düşlüyor
ve düşünüyoru...
Her şeyi halletmişlik vardı evinde
Köşeye atmış eskiden kalanları
Rafları güzel kokardı
Bi aralasanız parfümlerini
Sonuçlar serpilmişti koltuklarına
He...
Ruh bahçeme bugün yalnızlık uğradı
Mâzimiz yıllardır dövülen bir çelikten kazındı
Derime nüfuz eden benliğime armoni ile sarıldı
Gecenin ardındaki şafak k...
Sakini olduğum şehirde karasal ikim hâkim. Yazları sıcak ve kurak kışları soğuk ve yalnız hissettireninden. Şehir boğazımdan önce ruhumu kurutuyor. Sokaklard...
Eğer bu makine durmazsa, hiç çıkmazsa ne yapacaksın?
Mevsimi hiç çıkmazsa
Dönerken asla durmaz, orada tutku yok, yine de yanıyor
Hapishanemi tanıtıyoru...
Birkaç martavala inandıysan ne olmuş?
Sen misin kaltaban?
Sayrıların arasında; biraz sanrı, biraz hezeyan
Şüphe deryasında tatlı bi' inançla bozuk aran, ...
Dışarda bi' kuş var, geceleri de öter, amma da iyimser,
Şurada bi' ağaç var, hep vakur hep gülümser
Burda bi' kafa var, içinde biraz ser,
Geceleri de işl...
Gözlerim değdikçe gökyüzüne,
Zihnim oyun oynar benle
Gönlüm okşanır, suretini gördüğümde.
Sahici bir tebessüm oluşur dudaklarımda,
Belirsiz tatlı bir acı...
Üstüme düşen her damlası bana ait bu yağmurun
İçime işleyen bu rüzgar
Seni arayan bu adımlar
Bana ait
Adını biliyorum bu üzüntünün
Acısı pek tarifi ...
Beş dakika önce verdiğim siparişi beklerken etrafımdaki insanları, dekorları, havada uçuşan çeşitli yemek kokularını ve ben gelip oturmadan önce büyük bir öz...
Güneşi şu karşıki dağlar yuttu da
Geriye bir avuç külü kaldı elimde
Bir yangındır uğurlayan güneşi battığı yerde
Bir yangındır bıraktığı her gidenin bu ye...
Kıskanıyorum seni.
Denizin balıkları sakladığı gibi,
Saklıyorum seni.
Kıskanıyorum seni.
Kalbimdeki bir kurşun gibi,
Saklıyorum seni.
Kıskanıyorum seni...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok