gece gelmese üstüme bu kadar
neye yarar oyuncak tanrısına inanmak
çocuk kalmak varken sonsuz göğün altında
koştum
düştüm
koştum
...
Sakla samanı derdi annem hep
Öğretmeden
Sapla samanı ayırmayı
Deneyerek öğrendim bende
Her kaybedişim de
Saman gibi içten içe yanmayı
Her şey sendin, her şey sana dönüyordu belki
Üzüm, buğday ve başaklar
Avuçlarında çürüyen tohumlar
Ne varsa öğütülüp taş rengini veriyordu tenine
Tenin, ...
Anlatmak da zor artık anlamakta,bayım.
Böyle olmaması gerekiyordu. Mutlu olmalıydık. Yaşadığımız her ana deymeliydi yitirdiğimiz sayısız nefes, onlarca z...
Göğsümün tam ortasında koca bir yumru nefes almamı zorlaştırıyor. Hayat hep bu kadar zor olmayacak ama değil mi?
Geriye dönüp bakıyorum ve ne kadar çok şey...
Günlerden salı bayım. Aralık ayındayız ama yerlere kar düşmedi henüz. Birkaç gündür soğuk olan hava bugün ısındı biraz. Sanki bütün bunları size yazmam için ...
Güzel günlerin geleceğine inandırmıştınız beni bayım....
Ben bir gün bütün bu acıların son bulacağına inanmıştım.
Sonra, sonra bir şey oldu. Üzerime yıkıld...
Durdum ve öylece akıp giden hayatıma baktım. O kadar hızlı ilerliyordu ki izlerken bile yorulmuştum. Bayım, her şey bir an için bile olsa duramaz mıydı? Bira...
Şu koca dünyada herkesten ve her şeyden kaçtığım bu oda çok soğuk ve savunmasız bayım. Her fırtınada o ince duvarlar üzerime yıkılacak gibi oluyor. Korkuyoru...
Yol kenarında kimseye bir zararı olmayan kendi halinde öylece duran bir taştı benim ruhum. Öyle renksiz öyle soğuk ve yalnız. Üzerinde yoldan geçenlerin savu...
gelmiştim, dumansız olmazmış görüntülülüğünden birbirlerini göremeyen, hayatta dış kapının mandalı olabilenlerin oturduğu çay evlerini, vurulurken suretine h...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok