Ruhum üşüyor
Bedenim değil
Kalbim soğuyor
Taşlaşıyor, hissediyorum
Su damlaları tenime değiyor sakince
Ne zaman ayağım yere bassa
Ölüm hissi doluyor...
Ağlamadan gözlüklerim buğulanmadan
Sekte-i kalp olmadan tıkanmadan nefesim
Ellerim titremeden ve ayaklarım dolanmadan
Düşünmek mümkün mü seni?
Her gül...
Heyhat, döndü mü şimdi, koca dünya tersine?
Nerde o dingin yıkım, ne bu yabancı
sükun?
Orta Doğu'da kanlı, bilek güreşleriniz
Nerede hani suda petrol sav...
Ruhunu çalan bir sara gibiyim.
Rüzgârla oynaşan terk edilmiş yaprak gibi.
Gelmeyen geminin ceviz büyüklüğü yelkeni.
Biten yolun son yolcusu.
Hangi kirli...
Bu sabah yine her zamanki gibi erken uyanmıştım güne. Ve yine kitaplarım elimde uyuyakalmışım. Onlar beni en iyi anlayan arkadaşlarım, geleceğimdeki tek umud...
Dayanılmaz olana katlanmak...
Sesin bir çığ gibi büyüyor
Ben ise eziliyorum
Gözlerimin buğusunu kaldırmak işten bile değil
Sona daha da yaklaştığımı hiss...
Yüzeyselliğin doruğunda yaşayan tüm ruhlar eşliğinde hep bir ağızdan konuşuyoruz, geriye bizi dinleyen birileri kalmış gibi. Hiçbir yıkıma kulak kabartmıyor,...
Gözleri, sözleriyle çelişmez bir efendi
Uyumaz geceleri, yeşillik tanrılı köyünde
Odasında çalar besteler, kül tablası dolu
Duman sarmış kafasını ve yaş d...
Bir gece
Bir ışık
Soluğundaymış gibi öylesine yakın
Kalemi doğru olanlar gibi öylesine uzak
Çırpınıyor
Nasıl insan etmeli bunca adamı
Nasıl çoğaltmalı ...
Yönsüzlük, evsizlik hisleri barındıran; yörünge kaybını besleyen; bir şeylerin duvarlarını çoğaltan; aksayan birtakım hisleri ortadan ikiye kıran ve bu kırık...
Eş zamanlı hayatları yaşıyoruz
Kim inanır buna, dünyanın düzenine alışandan başka?
Bu çağ herkese mi Yakın Çağ?
İnan yanıltıyor, yalnız gözün gördüğü.
Re...
"Görevimin insan ruhunu sonsuza bir ışıkla aydınlatmanın mümkün olduğu duyarlılıkta bir aygıtı kullanmak olduğuna inanmaktan hiçbir zaman vazgeçmedim."
In...
Günün bu saatleri parça parça
doluyorsun içime.
ve gözlerimden
uyku yerine
bakışların damlıyor gibi.
yüzünde gördüğüm gülücüklerin,
toplamına eşit ömrü...
Silik bir umudu çok yerinden yaraladı bu dünya
Bir kuşu çok kanadından kırdılar
Bir sevginin üzerine bastılar yüz yerinden
Ben tanrı olsam giydiğim hırkad...
Sevgili baba,
Bu mektubu sana yirmi yaşındayken yazıyorum. Ama şimdi eline geçmeyecek. Hani derler ya, iş işten geçti diye. Öyle bir zaman var. Artık ne yap...
Düş kırıklarından düşen şarapnellerden sağ çıkmış.
Bir gazi, dönmüş ihtilallerden.
Kursağımda büyüyen ihtimallerden,
Ham maddesi darağacımın.
Çiçek açan ...
Edebiyat dünyasının var olmakla meşgul yazarı Ömür İklim Demir ile yazmak ve az
biraz hayat üzerine konuşma fırsatımız oldu. Biz onu Muhtelif Evhamlar Kitab...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok