Aziz Fener

05.30 gibi, sabaha karşı rüyanın etkisiyle yarı sayıklayarak uyandım. Bir kadın "Sebebi verirsen sonuca ulaşırsın." diye uyarıyordu beni, elinde bir süt krem...

Ortak yaptığımız bir cover daha, keyifli dinlemeler!

Şeytanla ilgili olan hikayeler bana hep uydurma gelmiştir. Varlığını veya yokluğunu hedef alan bir düşünce değildi zihnimi kurcalayan. Var olduğu var sayımın...

Bilerek mi yanına
Almadın giderken
Başının yastıkta
Bıraktığı
Çukuru

Güveniyordum
Oysa ben sevgimize
Vapur iskelesi
Ya da tren istasyonundaki
Saa...

kaybedilmiş bir seçim gecesi gibi kırgınım 

bedenimde kırsal sandıkların ağırlığı 

izmir gelsin

sayım doksan dokuzda durmuş kadar

küfürbaz ve öfkeliyim

...

Bir ağaç olsam sanki
Başım değse bulutlar
Lüzum olmazdı sanki
Dalgalarla çarpışmaya

Sesim öyle hırıltılı,

Anlaşılmaz biçimle.

Geçiştirip kafamdaki sesleri dinliyorum.

Bir soluğun hakkımda anlatmaya çalıştıkları bayağı olmuş düşünceler.

E...

Ayrıntılarda ele vermez mi insan kendini? Ayrıntılar, insanın görünmez yağlı urganı. Görünmezlik yorganını bir kaldırsan yakayı ele verip nal gibi belirecek ...

gözlerinin altındaki

o yaşının fazlası çöküntüyü

parıltılı iki yuvanın

ardındaki sabahsızlığı

öfkeni

dünyayı birbirine katma isteğini

ikiyüzlü düzene n...

"kaybın ne olur, elinde hayatım var"

bazı şarkılar çıldırtıcı güzellikte.

Biraz meyilliyim eksilmeye,

Köşe bucak kaçıyor diyorlar.

Dünya bana el uzatıyormuş da

İteliyormuşum

Zamanla anladım.

Biraz da eskimeye

Aldığım duadan
...

Işığın fevkine baktığım yerde duruyorum

Uzun yoldan geldim dilekçe götürüyorum

Aynı telden şarkılar söyleyen yoldaşlar, bir ben duyuyorum

Bir de tozlu ken...

Ben, bu benle başa çıkamıyorum

Eskimiş zamanın yaşları doluyor kirpiklerime

Eylülün en güzel zamanında

İnce elbisemin belimde duruşu

Üzerime düşen bir çi...

Yeryüzü şahitliğe gelince maiyet

Bundandır bilirim

20 yılı aşkın geride duran eller

Fevri bir yoldan uzanır

Çiğnediği kadim tabuları görünce birer birer
...

Attığım her adımda yaklaşırdı kalabalık

Birikirdi zihnimde tüm ağrılar

Çevirirdim yüzümü

Sert bir rüzgârdan geçerdi, iyi ve kötü

Bir gölge, iki ses

— Ba...

Annemden kalma

Dikiş makinesiyle öğrendim, elbise dikmeyi

Sonra bir terzide işe girdim

Kayboldum o boyumu aşan perdelerde

Bir kadın vardı; sessizdi, çokç...

Sen müzmin bir vakasın insan

Bedenin kan ve kibir

Tüm nöronlarını ayaklandır

 Ayaklandır ki bir nebze su serpilsin yırtığı kaynamamış 

Damarın içine

İçr...

dediler ki: başında altın tacı yoksa bir kralın

delinin tekidir, dokunmayınız ona

ve varsa başında o pahalı ağırlık

bu kez onu devirmeyen halktır deli ola...

Belli. Ayak izlerimiz ummaklar. Ki bundan acılarımıza sağlanışımız. Tüm kekreliğimizle ortalık yerde duruyoruz işte. Nasıl görmek istiyorsak öyle bırakamadık...