Denizin üstünde ala bulut
yüzünde gümüş gemi
içinde sarı balık
dibinde mavi yosun
kıyıda bir çıplak adam
durmuş düşünür.
Bulut mu olsam,
gem...
Fabrika dumanından isli bir havada
Islak ve dar bir sokak arasında
Sırtları birbirine dönük yürüyen iki insan
Biri kadın diğeri erkek
Adam biraz Kelile b...
Bir kaplumbağa kabuğu gördüm, terk edilmiş
Yanı çatlamış, yönü çizilmiş
Çatlaklarından kırmızı gelincikler filizlenmiş
Öyle bir evren ki, bir kaplumbağa b...
Dışarıda yağan kar odasındaki sobanın harlı ateşine rağmen içini üşütüyordu. Karın yağmasını hiç sevmezdi. Soğuk havalar ona her zaman ümitsizliği hatırlatır...
İnsanın ayakkabısından içeri geçebilecek kadar iri dikenlerin olduğu, çorak, kuruluğundan güneşi bile şaşırtacak hâldeki uzun yolun başındaydı. Sağ elinde ...
Bir gün daha batmamış onun için güneş.
Çünkü doğmayı bile becerememiş zavallı.
Ne hasta bilmiş sabahı
Ne de kırık saksıya ektiği acınası çiçek.
Güvenl...
Delirmiş olmalı zihnindeki anılar.
Belki kendine getirirdi onu çatlak duvarlardan sızan serin sular.
Yürümüyor koşuyor adeta su görmüş bir bedevi gibi.
Gö...
Aniden gözlerini açtı. Çalan onlarca alarmı duymamış, maraton koşmuş gibi hızla atan kalbinin sesiyle uyanmıştı. Ensesindeki birkaç tutam saçın ıslaklığı ile...
Dükkandan çıktı. Kapıyı iki kez kilitledi, dükkanın önüne sermiş olduğu ve silinmekten bazı parçalarının kopan kahverengi paspasa tekrar ayakkabılarını sıkı ...
Dikişleri birbirine tutunacak kadar denk olacak şekilde katladığı renk renk kumaşları özenle alıp raflara yerleştirdi. Kumaşları katlamak için o kadar zaman ...
İnsan kendisi sabit bir hayat çizgisindeyken gelecekte takılı kalmaz mı? Geçmişte yapmış olduklarının pişmanlığı mı insanı geleceğe doğru koşturur? Oysa biz ...
Minik bir bebek olarak doğmadım ben. Gözlerim açıldığında görmemesi gerekenleri gördü. Tatlı mı tatlı anılar eşlik etmedi her yaş günüme. Doğdum diye de kims...
Ben ilklerinde insan
Doğdum sancıdan.
Utangaç bir sanrıyla
Bakislardan elbiseler diktim.
Çağlar deviren yaşımda
Suskunluğun bir dil olduğunu bilmede...
Yazmaya olan istencin görmezden gelinmesi ne kadar sürdürülür bilemiyorum. Bir harften bir şey olmazla başlar, göze yapılan ihanet. Sonrasında kelimeler, sap...
Bir seyyah coğrafyası çizdiğim
Ve gördüklerim kadar kördüğüm.
Gördüm
Bir tomurcuğun dala küşmüşlüğünü
Sözün kulağa darılmışlığını
Renklerin gökkuşağın...
Sonsuz güzelliğiyle gözlere ilham veren bir bahçede tanıştı gülle bülbül. Tüm renklerin içinde beyaz bir gül caldı kalbini bülbülün. Gül bülbülün sohbetinde ...
Sahipsiz bir akşamı kucaklamak suçtu
Yıldızlar taşardı.
Ellerimdeki siyah bulaşırdı aya
Ve ben utanırdım kollarımdan.
Belki gecenin üçünde çelme takarım huzura
Takılır ayağı, secdeye hazır.
Şahit yazın
Tüm hüzünler pencerelerde.
Perdeyse namustan bahsediyor
Bense de...
Hangi çiçeğe zalimlik reva görülür?
Halbuki ne güzel değil mi mavi vazo?
Böyle bir riyayla
Tut elimi karanlıkta
Utanmaz belki parmakların.
Ben ki hakkım...
Bir masa ... Oturdu tüm dunya , çocuk masa başında. . Bir dondurma istedi çocuk mavi mi mavi . Gokyuzunu yedi, dilinde kanıt ki gösterdi.
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok