Can Bonomo şiir :
Uykusuz geceyi usturayla bölen tuhaf bir hatıra dolayın ayak bileklerime
Fütursuz bir çocuğa kalkan ele sarılan anne gibi sarsın bedenimi...
Sahtekarlıkla verdiğim mücadelen sahte oldum çıktım. Ne kadar doğrulmaya çalışırsam o kadar eğrildim. Pişman olmamayı öğretti içimde pişkin bir ses. Keşkeler...
Bir gün bir silüete rastladım
Akşam güneşinde, sabah serinliğinde, gece sessizliğinde, kalabalık şehrin ortasında, oyun parkında, tren garında, çay bahçesin...
Göğsüme kalın bir halat takılıyor bazı zamanlar
birileri düşmemek için sıkı sıkıya tutunuyor halata
Bir gemi limana bağlanıyor
Bir kadın boynuna geriyor...
Her şeyin ayıplandığı taşlandığı dünyada günahlarımızı birlikte taçlandıralım isterim
Herkes berrak sularda yüzmeyi tercih eder
Bizim payımıza bulanık su...
Yutkundum yuttum kelimerimi
Dilimin ucunda değil aklımın her köşesinde yankılanırken yuttum
Görmezden geldiğim her şey gibi görmeyince yok olmadı hiçbir ...
Zamansız açan bir kış güneşi benim için aşk. Doğması ile batması bir olur gönlümde. Hemen karabulutlar çevreler etrafını. Gök gürültülü sağanak acılar yağar ...
Acılarımız Pinokyo. Tüm resmi gazetelerde yayınlandı. Artık tüm sokak başlarına tabelalar asıldı "bu yol denize çıkmaz" diye. O yol başından beri çıkmıyordu...
O sabah her zamankinden biraz geç uyandı Kral. Keskin kulaklarını tırmalayan gürültüler olmamıştı. Çok nadirdi böyle deliksiz uykular onun için. Zira her yak...
“Bakakalırım,” dedim.
“Giden geminin arkasından mı?” dedi gülerek. “Orhan Veli mi geldi aklına?”
“Yok,” dedim. “Öyle… Boş boş bakakalırım. Hiçbir sokak ism...
Biz köksüzler için “ev” konusu dokunaklı mevzudur. Ana rahminden tutun hatta daha geriye gidelim portakalda vitamin olduğumuzdan beri hep bir kese içinde ika...
Kilitledim kalbimdeki yangınları
Sildim ruhumdaki derin yanıkları
Bu gece yanında uyumak istedim
Yelkenlerimi batırmanı hiç istemedim
Hüküm sürerken avuç...
Küçük bir uçurumdan ağlayalım
Giz gize
Özürler dileyelim içimizde mi
Biz bize
Neden mi sezersin
Serzeniş her yerde
Yeşilleşmiş tırnaklarım
Sigaram eli...
Birden düştü ayaklarım yollarına
Aklımı mı kaybettim sarf ettim oysa
Kurtar beni bu yalnızlıktan
Sarsana yine boynuna
Yeniden özleyelim
Gülüşlerin miyd...
Gerçeklerle vedalaşmaya hazır mısın
Korktuğun yüzüne hiç alışık mısın
Ayna elinde sevecen uyanabilir misin
Ruhunda eriyen bedeninin farkında mısın
Kayıp ...
Artık taşıyamıyorsa bu yükü ayakların
Ne anlamı var yürümenin
Artık savrulmuyorsa saçların
Ne anlamı var taramanın
Artık ağlayamıyorsa yüreğin
Ne anla...
Durmaz kanamam bir avuç sevgiyle
Bir ömre sığmaz bu acım
Dolup taşar gözyaşım
Matem yansır gözbebeklerimde
Bu zamanın hiç mi haberi yok
Neyi alıp götürd...
Ölüm çok büyütür ya hani. Hatta kaldırabildiklerimiz bencilce yarar bize, gidenlerin son kıyağıymış gibi. Ama bu ölüm. Bu yıkım. O sabah. 6 Şubat. 23'süz çün...
Yükleniyor...
İçeriğin sonu
Yüklenecek başka sayfa yok